WARP motorları, solucan tünelleri belki yarım yüzyıldan fazladır bilimkurgu film ve romanlarının vazgeçilmezlerinden. Aerodinamik bir şekilde güzelce tasarlanmış bir gemiyle galaksi içinde şöyle bir tur atmaya kalkmak ışık hızında bile yüz binlerce yıl alacakken, buna ne enerji ne binlerce neslin ömrü yetebilecekken nasıl olmasın? Gerçi pek çok bilimkurgu hikayesi böylesi sınırlara aldırmaz. Han Solo bir düğmeye basar ve Millenium Falcon’un ortadan kaybolup galaksinin başka bir noktasından çıkması birkaç saniye alır. Yüz binlerce grostonluk Battlestar Galaktika Cylon saldırısından uzay zamanda gönlünce yaptığı sıçramalarla kaçar.
Ama evrenin akıl almaz büyüklüğünü dert edenler de vardır. Bunlar bazen ekibi aylar ya da yıllarca özel yataklarda uyuturlar. Hedefe varınca yolcular tüplerinden gerinerek çıkar. Ama gittikleri en fazla Jupiter’dir Mars’tır. Yan komşu yani. Gerçekçi olmaya çalışmak bazen hakikaten sınırlayıcı olabiliyor. Hem gerçekçi hem eğlenceli olmaya çalışan yazarlar ne yapar o halde? İşte onların imdadına teorik fiziğin gerçekçiliği şüpheli kozmetiği çarpıcı spekülasyonları yetişiyor. Yazarlara kendi hayal güçlerinin sağlayabileceğinden daha fazla malzeme vererek bazen.
Samanyolu galaksisinin çapı ortalama yüz elli bin ışık yılı. Işık hızında şöyle bir gidip gelmek üç yüz bin yıl demek. Yani gemiyi ışık hızına çıkartmak da işe yaramıyor. Enerji haline gelip radyo sinyali olarak gidip hedefte maddeye dönüşünce de hesap değişmiyor. Burada genel göreliliğin fantastik araçları imdada yetişiveriyor. İşte solucan delikleri. Bir tarafından girip diğer tarafından çıkmak Kadıköy’den metroya girip Kartal’dan çıkmaktan daha kolay. Tünel yapmak pahalıysa uzay zamanı büzüştüren WARP motorları imdada yetişiyor. Hikayede zamanda yolculuk mu var? Gelsin genel göreliliğin özel çözümleri. Pop fizikçiler bile “Madem zaman da bir koordinat, onda neden ileri geri gidilmesin?” diyebiliyorlar. Kapalı bir zamanvari (timelike) yapı kur olsun bitsin. Zaman yolculuğunun önde gelen savunucularından biri popüler fizikçi Michau Kaku. Kaku’ya göre zamanda yolculuğu engelleyen hiçbir fizik yasası yok. Olamayacağını ispat yükü ise buna inanmayanlarda! Kapalı zamanvari yapıya örnek dönmekte olan sonsuz bir silindir. Tam adıyla Tipler Silindiri.
Sonsuz uzunlukta ve dönmekte olan bu silindir, bu yazının sınırlarını aşan bir argümanla nedenselliği bozabiliyor. Yani geçmişe gidip büyük dede ya da anneannelerinizden birinin ölümüne neden olabiliyorsunuz. Ama bunun yapılması aslında yapılamaması, çünkü yapan kişinin hayata gelmesine neden olan olaylar zincirinin bozulması demek. Ama Kaku’ya göre onun da kolayı var. Bu durumda ikinci bir olaylar zinciri oluşuyor. İkinci zincir demek ikinci evren demek aslında. Annen ve babanın tanışmadığı, senin olmadığın bir evren. Fizik kuralları nedensellik, tutarlılık bozulmasın, kimsenin canı sıkılmasın diye ikinci bir evren yaratıveriyor. Zaman yolcuları kendi evrenlerinde geriye giden, attıkları her adımda sayısız evren yaratan tanrılara dönüyorlar.
Warp Motoru Çalışması Nereden Geliyor
Bu çalışmanın niteliği hâlâ halka açılma yolundadır. Bilindiği üzere, ABD ordusunun yeni düşman teknolojilerini önceden tahmin etmesine ya da tanımlamasına yardımcı olan bir “edinim tehdidi desteği” referans dokümanıdır. (görünürde çok çok kurumsal olanları içeren.) Ayrıca, Gelişmiş Havacılık Silah Sistemi Uygulamaları Programı adı verilen bir şey için “bir dizi ileri teknoloji raporları” çalışması da oldu. Bu, Las Vegas’taki KLAS-TV’nin yakın tarihli bir hikayesine göre, UFO görüntülerinin askeri personel tarafından rapor edilmesine yönelik bir çaba olan Gelişmiş Havacılık Tehdit Tanımlama Programı’nı içeren daha büyük bir programdı. New York Times ve Politico, Aralık ayında AATIP’in varlığını ortaya koydu. Çıkışlar, eski ABD senatörü Nevada’dan Harry Reid’in örgütlenmesini ve milyonlarca devleti, bazen ” kara para ” olarak adlandırılan gizli hükümet fonlarını güvence altına aldığını söyledi.
Ne yakıtı?
Warp motorlarının uzay-zamanı bükmesi için muazzam miktarda enerji gerekiyor. Ne benzin, ne roket yakıtı ne nükleer enerji ne de füzyon enerjisi buna yeterli. Nitekim Uzay Yolu’nda yakıt olarak antimadde kullanıyor. Ancak iş uzay-zamanı bükmeye gelince mesele sadece yüksek enerji üretmek değil. Bize bir de uzay-zamanı bükme kabiliyetine sahip alışılmadık bir yakıt lazım.
Her ne kadar antimadde maddeyle temas ettiğinde büyük bir patlamayla yok olsa da antimadde Evren’i bükmeyi başaramıyor. Bunun için sıra dışı özelliklere sahip egzotik madde kullanmak gerekiyor.
Evren’de egzotik madde olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Egzotik madde varsa bu albenili resimleri gerçek hayata dökebilir, kâğıt üzerindeki hesaplamaları kullanarak tersanede gerçek bir warp motoru inşa edebiliriz. Yine de teorik gelişmeler sevindirici.1
Dr. White ve ekibi, ışıktan 10 kat hızlı gitmeyi sağlayan 10 metre çapındaki bir warp köpüğü oluşturmak için sadece 500 kg egzotik maddenin yeterli olduğunu gördüler. En yakın komşumuz yaklaşık 4 ışık yılı uzaktaki Proxima Centauri olduğuna göre bu hızla oraya 5 ayda gidebiliriz!
Düşünün, 1500’lerde Avrupalılar Kuzey Amerika’ya 3 ayda gidiyordu. Biz ise warp sürücüsü ile James Cameron’un Avatar filmindeki Venture Star gemisinden çok daha kısa sürede yakın yıldızlara erişebiliriz.
Kaynak
bilimkurgukulubu.com
khosann.com