Uzaya gidişin kapılarını açan roket teknolojisi tarihte büyük bir icad olarak yer almaıştır. Şuan dünya atmosferinden çıkış yaparken roket teknolojisini kullanmaktayız. Uzaya gönderilen hayvan, astronotlar ve sondaj robotları bu teknoloji sayesinde gönderilmiş ve gönderilmeye devam etmektedir. Atmosferden çıkış sonrası itiş teknolojimizde yine roketlere bağlıdır. Roketin icadı bizim kendi dünyamızda sonsuz büyüklükte uzaya çıkarmış ardından kendi uydumuz olan Ay’a gidişe kapı açmıştır. Bugün Yuri Gagarinin ilk uzaya çıkışından,Neil Armstrong ‘un Aydaki ayak izlerine kadar tarihi anlar roket teknolojisi sayesinde kaydedilmiştir.
Roket, roket motoruyla çalışan uçan araçtır. Roket motoruna da kısaca roket denir. Roketlerin füzelerden farkı, roketlerin sadece roket motorlarıyla, füzelerin ise hem roket motorları hem de herhangi bir jet motoru, ramjet, pulsjet veya turbojet ile çalışabilmesidir. Roket motorları hem yakıtı hem de yakıtın yanmasını sağlayan oksitleyici maddeyi bünyesinde bulundurur. Dış atmosfer havasına ihtiyaç duymaz. Bu sebeple dış çevreye bağlı olmadığı için boşlukta dahi çalışabilir. Esas olarak katı ve sıvı yakıtlı olmak üzere iki çeşide ayrılırlar.
Barutla, roketin kullanılması hemen hemen aynı tarihlere rastlar. M.S. 1200’lerde Çinlilerin kağıtlara sardıkları kara barutu roket gibi kullandıkları iddia edilmektedir. Kayıtlara geçmiş ilk roketin kullanıldığı yer, 1232 tarihli Kayfeng Kuşatmasıdır. Avrupa’da ilk rokete 1258’de Köln’de rastlanmaktadır. 1258’den îtibaren 20 sene içinde Avrupa’da Roger Bacon, Albertus Magrus gibi isimler roketle ilgilenirken birçok Arapça kitaplarda roketler hakkında geniş bilgiler mevcuttur. Bu tarihlerde roketler, kara savaşlarından çok, yelkenleri yaktığı için deniz savaşlarında kendini gösterdi. Hindistan-Seringapatan’da 1792-1798 yılları arasında cereyan eden savaşlarda Haydar Ali ve ordusuna ait roketler sebebiyle çok kayıba uğrayan İngilizler, silah olarak kullanılabilecek roket yapmak için çalışmaya başladılar. Birkaç sene sonra roketlerin menzili 200 m’den 3000 m’ye ulaştı. Congreve’nin roketleri ilk defa 1805’te Boulogne’de deniz taarruzunda kullanıldı. Bu dönemde birçok Avrupa devleti roket birlikleri kurdu.
Roket Nedir ?
Roket, anlık olarak çok yüksek hıza ulaşabilen, patlama hareketinden doğan gücün kontrol edilmesi ile kullanılan bir tür motordur. Bu şekilde özetlense de, roketi ve roket hareketlerini inceleyen, roket bilimi adında bir bilim vardır ve hala roketin hareket dinamiklerini, roket ile neler yapılabileceğini, nasıl geliştirilebileceğini incelemeye devam etmektedir.
İçine konan az miktarda patlayıcı sayesinde, gökyüzüne ulaşıp patlayarak, görsel bir şölen sunan havai fişekler de roket sınıfına girmektedir. Uzaya çıkmak için insanların bindiği aletlere de roket denmektedir. Hepsinin ortak noktası; patlamadan kaynaklanan yüksek enerjiden faydalanmalarıdır.
Roket Ne Zaman Bulundu?
Yazılı tarihe bakıldığında, M.S. 1200’lü yılların başlarında, Çin’de ilk roket atıldığıbilinmektedir. Bu roketin asıl amacı, insanlara zarar vermek olmamasına rağmen, daha önce bu kadar yükseğe bu kadar hızlı çıkabilen bir başka alet görmediklerinden, insanların farklı amaçlarla kullanmasına ve silaha dönüşmesine engel olunamamıştır.
1232 yılındaki Kayfeng Savaşı’nda, roketin silah olarak ilk kullanımı kayıtlarına rastlanmıştır. Ardından, Köln’de 1258 yılında, roket kullanımına dair kayıtlar görülmüştür.
Roket Kim Tarafından Bulundu?
13. yüzyılda Çin’de yapılan, bugünkü roketlerin atası sayılan, kağıt içine yerleştirilmiş baruttan oluşan roketler, çalışma prensibi temel alınarak geliştirilmiştir. Zamanla itici gücünü ve patlama büyüklüğünü artırmak için çalışmalar başarılı olmuş ve 1926 yılında ABD’de Robert Goddard, sıvı yakıtlı bir roket yaparak kullanılmasını sağlamıştır.
Sıvı yakıtlı roketler, uzaya çıkma çalışmalarının başlangıcını oluşturmaktadır. Kontrol edilmesi ve istenen süre boyunca çalışması güç olduğundan, uzaya gitme çalışmalarında, defalarca hayvanlar kullanılmış ve talihsiz bir şekilde, patlama sonucu ölmeleri ile sonuçlanmıştır.
Sıvı yakıtlı roketler, 1937’den sonra yaygınlık kazanmaya başladı. Bu çalışmaları Amerikalı fizikçi Robert Hutehings Goddard (1882-1955) başlattı. 1935 senesinde yapılan deneyler başarılı oldu. Bu çalışmalar Avrupa’ya da sıçradı. 1950’lerin ortalarına kadar 15 değişik ülkede 20 roket yapımına başlandı. Çalışmalar hızlandı ve bakışlar uzaya yöneldi.