Evrenimizdeki bilinmezler okadar fazlaki hepimizin aklını karıştırabiliyor. Bazı kuvvetler öyle güçlü ardındaki sırları bulmamız çok zaman alabiliyor. Minik adımlar ile keşffettiğimiz bir kuvvet Büyük çekici.
Büyük Çekici, Samanyolu Gökadası ile karşısındaki öteki gökadaları çeken çok büyük bir kütledir. Büyük Çekici, yüz milyonlarca ışık yılı ötedeki gökadaların üstündeki etkisiyle tanınır. Kütlesi, Samanyolu’nun kütlesinin on binlerce katıdır.
Ünlü felsefeci Kant “Beni Allah’ın varlığına ikna eden iki şey vardır: Biri vicdanımdaki ahlak yasası, diğeri de başımın üstündeki sonsuz yıldızlı gökyüzü” demiştir. Gerçekten de Evren, insanı hayran bırakacak bir genişlik ve ihtişama sahiptir. Gece gökyüzünde, biz bu ihtişamın çok küçük bir kısmı olan kendi galaksimiz içindeki yıldızları görürüz, oysa galaksimiz dışındaki derin evren, aklımızın sınırlarını zorlayan gizemli cisimlerle doludur. Bu yazımızda, böyle bir cismi inceleyeceğiz: Büyük Çekici Görülen kötü kâbuslardan biri, bataklık ya da benzeri bir ortam tarafından hiç karşı konulamayacak şekilde çekilmektir. Siz de böyle bir kâbus görüp uyandıysanız, kâbusunuzun sizin için gerçekleşmediğine sevinebilirsiniz. Fakat uzayda böylesi çekilme olaylarının olduğunu hatırlatalım. Hepimiz, yaşadığımız Dünya, tüm Güneş Sistemi, hatta tüm Samanyolu Galaksisi ile çevredeki yüz binlerce diğer galaksi saatte 2,2 milyon km hızla, uzayda belirli bir bölgeye doğru çekiliyoruz. Bu bölge bizden 250 milyon ışık yılı uzaklıkta, Centarius Takım Yıldızı yönünde. Oraya o kadar büyük bir hızla çekiliyoruz ki, bu hızla Güneş etrafında dönseydik, bir yıl sadece 18 gün uzunluğunda olurdu.
BÜYÜK ÇEKİCİ’Yİ GÖREMİYORUZ
Bizi çeken şeyin ne olduğunu bilmiyoruz. Astronomlar 1970’lerde keşfedilen bu yapıya Büyük Çekici diyor. Hemen teleskoplarımızı o yöne döndürelim diyebilirsiniz ama bu işe yaramayacaktır. Büyük Çekici astronomların “Kaçınılması gereken bölge” denilen gökyüzü parçasında bulunuyor. Burası galaksimizin merkezinin olduğu yön, orada yüksek miktarda gaz ile toz ve yoğun miktarda yıldız olduğu için, arkasını ve dolayısıyla Büyük Çekici’yi göremiyoruz. Sadece etrafımızdaki bütün galaksilerin oraya doğru çekildiğini görüyoruz. Yani orada ya on binlerce galaksi kütlesinde bir cisim ya da bilemediğimiz garip bir yerçekimi anomalisi olmak zorunda. Yaşadığımız evren, iç içe geçmiş sistemlerle tarif edilebilir; Dünya, Güneş Sistemi’nin parçası, Güneş Sistemi Samanyolu Galaksisi’nin parçası, Samanyolu Galaksisi lokal galaksiler grubunun parçası, lokal galaksiler grubu da Başak Galaksi Kümesi’nin parçası, Başak Galaksisi de Başak Galaksi Süperkümesi’nin parçası. 2014 Eylül’ünde astronomlar, Başak Süperkümesi’nin Laniakea Süperkümesi’nin bir uzantısı olduğunu keşfettiler. Laniakea Süperkümesi tam 100 bin galaksiden oluşan, 520 milyon ışık yılı (yani ışığın, saniyede 300 km. hızla gitmesine rağmen, bu süperkümenin bir ucundan bir ucuna hareketi 520 milyon yıl alıyor) çapında dev bir yapı. İşte Büyük Çekici, bizim de parçası olduğumuz bu süperkümenin tam merkezinde yatıyor. Evren hakkında bilgimiz arttıkça, yepyeni gizemler karşımıza çıkıyor ve Evren ihtişamıyla bizi daha da çok büyülüyor.
Avustralya’nın New South Wales eyaletinde yer alan Parkes Gözlemevi tarafından 1997 yılında elde edilen veriler üzerinde yapılan çalışmalar evrenimize dair çarpıcı bir gerçeği daha ortaya koydu. Astronomlar Parkes Teleskobu’nun yaptığı bu gözlemler sonucunda Samanyolu’nun ötesinde daha önce gözlenemeyen yüzerlece galaksi keşfettiklerini duyurdular.
Telefonunuzda mutlaka ayarlayın: Android 8’deki uygulama izinleri
Bilim insanları söz konusu keşfin “The Great Attractor” (“Büyük Çekici”) olarak adlandırılan ve henüz hakkında detaylı bir bilgiye sahip olmadığımız kitleyi aydınlatması açısından heyecan verici olduğunu belirtiyorlar. Yapılan bu gözlemlerin 300 yeni galaksinin keşfinin yanında daha önce bilinen yaklaşık 500 galaksi hakkında da daha yeni ve daha detaylı bilgiler de sağladığı ifade ediliyor. Büyük Çekici, Uluslararası Radyo Astronomi Araştırma Merkezi (ICRAR) tarafından Samanyolu Gökadası ve karşısındaki diğer gökadaları kendisine doğru çeken, “bir milyar Güneş’in yerçekim gücüne eşdeğer güce sahip bir bölge” olarak nitelendiriliyor.
Astronomlar dikkatlerini ilk olarak 1970’lerde, bazı galaksilerin evrenin geri kalanında görülen evrensel genişleme sürecini izlemediğini tespit ettiklerinde çeken bu bölgeye özel bir ilgi gösteriyorlar. University of Australia’dan Lister Staveley-Smith içinde birkaç tane, süper yıldız kümesi olarak adlandırdıkları çok geniş ölçekli galaksi toplulukları barındıran bu bölgenin “bütün Samanyolunu da saatte iki milyon kilometreden daha fazla bir hızla kendisine doğru” çektiğini belirtiyor.
Samanyolu’nun ardında gizlenmiş yüzlerce yeni galaksinin keşfinin Büyük Çekici’nin yerçekimi kuvvetinin en azından bir kısmının açıklanmabilmesine yardımcı olacağı tahmin ediliyor.
2005 yılında astronomlar Virgo üst kümesini kendine çektiği sanılan Büyük Çekicinin bizden 250 milyon ışık yılı uzakta olduğunu tespit ettiler. Büyük Çekici 100 bin galaksiden oluşan dev bir üstün galaksi kümesiydi ve aslında Virgo’ya benzeyen 5 ayrı üst galaksi kümesinden oluşuyordu.
Astronomlar buna Laniakea üstün galaksi kümesi adını verdiler ve 100 bin trilyon Güneş kütlesine sahip olduğunu hesapladılar.
Virgo, Hydra-Centaurus, Pavo-Indus, Büyük Çekici ve Güney üst galaksi kümelerinden oluşan Laniakea o kadar büyüktü ki içindeki 100 bin galaksi ile 520 milyon ışık yılı uzunluğunda bir galaksi zinciri oluşturuyordu. Zaten kıyamet de buradan koptu.
Kaynak
Chip
Bilimoloji