Bir süper yanardağ, patlama büyüklüğü 8 olan bir yanardağ olarak sınıflandırılır, bu püskürme için birikinti hacminin 1.000 küp kilometreden (240 küp mil) daha büyük olduğu Volkanik Patlama Endeksindeki (VEI) en büyük değerdir.
Süper yanardağlar, bölgelerinin altında bulunan fevkalâde büyük bir magma haznesiyle kendilerini belli ederler. Mesela Yellowstone yanardağı’nın 60 km uzunluğunda, 40 km genişliğinde ve 10 km derinliğinde magma haznesi takriben 24.000 km³ magma içerir. Kısmen erimiş durumda olan magma gazla (birkaç bin yılda) zenginleşirken bölge, magma haznesi üzerinde yükselmeye başlar. Magma, gazla zenginleşerek kritik noktaya geldiğinde birbirinden uzakta birkaç yerden üst tabaka delinir. Tipik olarak bu delinme, yükselmeden dolayı magma haznesi üzerinde halka şeklinde oluşan çatlaklardan olur. Bu şekilde sert zemin, boşalan magma haznesine gömülerek karakteristik kalderayı oluşturur. Patlamanın şiddeti volkan patlama indeksindeki değeri sekiz (VPİ-8) ve daha büyüktür. Bu esnada yüzlerce, hatta binlerce kilometreküp lav, magma haznesinden ses hızının üstünde bir hızla stratosferin 50 km yüksekliğine kadar fırlar ve 100 kilometrelik bir uzaklığa kadar yağar. Volkan tozu bütün Dünya’yı sarar.
Süpervolkanlar nerede oluşur?
Süper volkanlar birçok durumda ortaya çıkabilir. Yellowstone gibi bazıları, sıcak noktalardan, Dünya’nın derinliklerinden yükselen magma dumanlarından kaynaklanıyor olabilir. Sürekli hareket eden tektonik plakalar , Hawi Adaları’ndaki uzun volkanlar zinciri gibi, büyük ölçüde durağan olan kayaçlar üzerinde yavaşça ilerlerken , sıcak noktalar bir volkan izi oluşturur .
Endonezya , Sumatra’daki Toba gibi diğerleri, bir tektonik plakanın diğerinin altına düştüğü dalma bölgeleri boyunca oluşabilirler . Alçalan kara kütlesi yeraltının derinliklerine batarken, sıcaklıklar ve basınçlar tırmanarak suyu kayalardan zorlar. Bu su, üstteki kayaların erime noktasını düşürerek gelecekteki patlamaları besleyebilecek magma oluşturur.
Bununla birlikte, magmanın nasıl oluştuğuna bakılmaksızın, bir volkanın bir süper patlama üretmek için çok fazlasına ihtiyacı vardır. Magma arttıkça yer altı boşluğundaki basınç artar. Bir süper patlama, yüzeydeki büyük erimiş kaya ceplerini gerçekten fırlatmak için tonlarca basınç gerektirir.
Bir süper patlama hepimizi öldürür mü?
Kısacası hayır.
Bir süper patlama kuşkusuz yıkıcı olsa da, dünyanın sonunu getiren bir olay olmazdı. Böyle bir patlamanın etkileri hakkında bir fikir edinmek için, Endonezya’daki Tambora Dağı’nın 1815 patlamasına bakabiliriz . 7’lik bir VEI’de, bu patlama tam olarak bir süper patlama değildi, ancak bu tür mega patlamaların birçok tehlikesine dair bir fikir veriyor.
Patlama, çökmesinin ardından piroklastik akışlar olarak bilinen kavurucu çığlar üreten aşırı ısıtılmış bir sıcak kül ve gaz bulutunu havaya 28 mil gönderdi. Bu tür ani tehlikeler, yaklaşık on bin kişiyi öldürdü, ancak tek endişe bu değildi. Atmosfere enjekte edilen gazlar ve kül, gökyüzünü kararttı, güneşi kararttı ve iklimi değiştirdi, sonuçta yazın olmayan yıl olarak bilinen bir yıl oldu . Bunu, yaklaşık 82.000 daha fazla insanın ölümüne neden olan kapsamlı mahsul kıtlıkları, açlık ve hastalık takip etti.
ABD’deki Yellowstone Milli Parkı’nın altında dev bir magma havuzu yatıyor. Parkı karakterize eden kaplıca ve kaynarcalar bu magma sayesinde var. Fakat NASA araştırmacıları burada dev bir yanardağ potansiyeli olabileceğini ve bunun insan medeniyetine en büyük tehdit oluşturabileceğini söylüyor.
Göktaşı ve kuyrukluyıldız çarpmasına karşı Dünya’nın nasıl savunulabileceği konusunda NASA için çalışmalar yürüten California Teknoloji Enstitüsü’nden Brian Wilcox’a göre, “süper yanardağ tehlikesi göktaşı ve kuyrukluyıldız riskinden çok daha büyük”.
Dünya’da bilinen 20 süper yanardağ var. Ortalama her 100 bin yılda dev bir patlama oluyor. Bu patlamalar sonucu saçılan küllerin güneş ışığını engellemesi uzun bir kışa ve açlığa neden olacaktır. Birleşmiş Milletler’in 2012 tahminine göre, dünyadaki gıda rezervleri ancak 74 gün yetebilir.
Yellowstone gibi bir yanardağ, altı elektrik santrali gücünde ısı üretir. Yellowstone bu ısının yüzde 60-7’ini, çatlaklardan magma ocağına sızan ve sonra dışarı püskürtülen su yoluyla atmosfere salıyor. Geri kalan kısmı ise magma içinde birikerek uçucu gazların ve kayaların çözülmesine neden oluyor. Bu ısı belli bir noktaya ulaştığında patlama kaçınılmaz oluyor.
İşte bu ısı birikmesi önlendiğinde süper yanardağın patlama tehlikesi de ortadan kalkacaktır.
NASA tahminlerine göre, bunun için magma ocağından ısı transferinin yüzde 35 oranında artması gerekiyor.
Peki bu nasıl yapılabilir?
Bunun yollarından biri, süper yanardağ içine sızan su miktarını artırmak olabilir. Ancak böyle bir girişimi siyasetçilerin desteklemesi zor görünüyor.
“Dağlık bir bölgeye su kemerleriyle su taşımak zor ve masraflı bir iş olduğu gibi, insanlar suyun böyle bir şeye harcanmasını da istemez” diyor Wilcox.
NASA başka bir yöntem üzerinde duruyor: Yanardağa 10 km derinliğinde sondaj yapıp basınçlı su püskürtmek. Bu şekilde dolaşan su ısıyı yavaş yavaş emerek 350 dereceye ulaşır. Maliyeti 3,4 milyar doları bulması beklenen bu projeye siyasetçileri ve yatırımcıları ikna etmek daha kolay görünüyor. Zira bu şekilde jeotermal santral yoluyla ucuz elektrik üretilebilir. Ayrıca insanlığı mahvedecek bir felaketin önüne de geçilmiş olur.
Ancak süper yanardağda sondaj riskli bir iş; önlemeye çalıştığınız patlamayı tetikleme ihtimali var.
“Magma ocağının üzerini delip oradan soğutmaya çalışmak çok riskli olur. Ocağın tavanını daha kırılgan hale getirip çatlamayı kolaylaştırabilir, ayrıca zararlı uçucu gazların dışarı sızmasına neden olabilirsiniz” diye açıklıyor tehlikeyi Wilcox.
Bunun yerine Yellowstone Milli Parkı’nın dışından başlayarak magma ocağının tabanında sondaj yapıp ısıyı bu şekilde dışarı çıkarmanın tehlikeyi ortadan kaldıracağını söylüyor.
Süper volkanlar dünyada en büyük yıkıma yol açan volkanik etkinlikleri gerçekleştirirler. Çevrelerindeki birkaç yüz kilometrelik alanda yaptıkları ilk etkiden sonra atmosfere püskürttükleri piroklastik materyal ve özellikle kükürt içeren gazlar küresel sıcaklıklarda büyük düşmelere neden olmaktadır. Bu sıcaklık azalmaları bazı koşullarda 1000 yıl kadar sürmektedir. Bununla beraber, süper volkanların olumlu sayılabilecek özellikleri de bulunmaktadır. Öncelikle, süper volkan püskürmeleri uzun aralıklarla gerçekleşmektedir. Püskürmeyi takip eden dönemde bazı tarımı yapılan bitkiler tarafından tercih edilen verimli topraklar oluşmaktadır. Ayrıca, mineral bakımından zengin sıcak su kaynakları ve gerek ısıtmada gerekse enerji üretiminde kullanılabilecek jeotermal alanların oluşmasını sağlamaktadırlar. Bu alanlardaki özellikler biyolojik çeşitliliğinde artmasında etkili olmaktadır.
Kaynak
Wikipedia.org
nationalgeographic.com
bbc.com