Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Keops (Cheops) adlı yeni teleskobunu uzaya yollayacak.
Yaklaşık 3 buçuk yıl boyunca görev yapması tasarlanan uzay teleskobunun ana görevi diğer güneş sistemlerindeki gezegenleri incelemek olacak.
Adı “CHaracterising ExOPlanet Satellite“‘ın kısaltılmış halinden gelen Keops‘un bugün Fransız Guyanası’ndaki uzay üssünden fırltaılması planlanıyordu ancak teleskobu taşıyacak Soyuz-Fregat roketindeki yazılım hatası nedeniyle fırlatma işlemi en az bir gün ertelendi.
Teknik arıza giderilirse fırlatma işlemi yarın yapılacak.
KEOPS’un görevi ne?
İsviçre’nin liderliğinde ESA üyesi 11 ülkenin girişimiyle yaratılan Keops, keşfedilen farklı güneş sistemlerindeki 4 binden fazla farklı ötegezegenden birkaç yüzüne odaklanacak. Yani yeni ötegezegenler keşfetmektense halihazırda keşfedilmişleri daha iyi anlamaya uğraşacak.
Dünya’nın yörüngesine yerleştikten sonra özellikle parlak yıldızlara odaklanması planlanan teleskop, bu yıldızların çevresinde dönen ötegezegenlerin boyutlarını tespit etmeye çalışacak.
Bu ötegezegenlerin atmosferleri olup olmadığını belirlemek için kütleleri ve yarıçapları analiz edilecek. Teleskobun bulunduğu uydu Dünya’nın yaklaşık 800 kilometre üstünde, bir kutuptan diğerine doğru ilerleyen bir yörüngede hareket edecek.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre, keşfedilen ötegezegenlerin çoğu yıldızlarının çevresinde dönerken uyguladıkları ve astromomların yerçekimsel çekim ya da “yalpalama” adını verdikleri bir oldugunun gözlemlenmesiyle keşfedildi.
Bu yöntem astronomlara gezegenlerin kütlesini hesaplamalarını sağlasa da gezegenlerin doğası ya da bileşenleri hakkında bir fikir vermiyordu.
Ama Keops bu gezegenlerin önlerinden geçtiği sırada yıldızlarının parlaklığında oluşan ufak kısılmaları gözleyerek kesin ölçümlerde bulunacak. “Yalpalamayla” birlikte bu verilerin de toplanması, astronomların bu gezegenlerin yoğunluklarını hesalamasını ve Dünya gibi kayalık mı yoksa gaz bulutlarından mı oluştuklarını anlamasını sağlayacak.
Associated Press’e konuşan Nobel ödüllü İsviçreli astronom Didier Queloz teleskobun temel amacının Dünya’ya benzeyen yaşam barındıran bir gezegen olasılığını tespit etmek olduğunu belirtti.
Queloz “Biz çok sayıdaki gezegen sisteminden biriyiz. Bu, evrendeki yerimiz ve bu yeri anlamak hakkında. Onalrın orada olduğundan başka hiçbir şey bilmiyoruz” dedi.
Her şey yolunda giderse teleskop Dünya’nın yaklaşık 800 kilometre üstünde, bir kutbundan diğerine doğru ilerleyen bir yörüngede bulunacak.
Ötegezegen araştırmaları nasıl ilerliyor?
1990’lardan bu yana çeşitli teknikler kullanılarak yaklaşık 4500 ötegezegen keşfedildi.
Uzaya gitmeden, yerden yapılan ilk ötegezegen keşfi astronom Queloz’un da arasında olduğu ekibin “yalpalama” yöntemini kullanmasıyla gerçekleşmişti. ABD yapımı Kepler ve TESS uzay teleskopları uzak dünyaları arayış konusunda büyük katkılar sunsa da hala yeryüzündeki arayışlar bu çabalarda kritik rol oynuyor.
Cheops Teleskobu Yüksek Hassasiyetli Merceklerle Donatıldı
Cheops Teleskobu üzerinde bulunan yüksek hassasiyetli mercekler sayesinde bu gezegenlerin boyutlarını en fazla yüzde 10 hata payı ile saptayacak. Hedefinde dünya benzeri olan gezegenler ve ondan 6 kat büyüklüğünde dev ötegezegenler de var. Uzak yıldızların çevresinde dönen gezegenlerin varlığı kendi güneşlerinin önünden geçtikleri esnada az da olsa ışığı kesmeleri ve çekim yasaları gereği meydana gelen yalpalamalar sayesinde anlaşılabiliyor.
NASA, ötegezegenlerde hayat belirtisi aramak için güneş çevresindeki özel yörüngesine yerleştireceği James Webb Uzay Teleskobunu 30 Mart 2021 de göndermeyi planlanıyor. James Webb Teleskobunun ‘Büyük Patlama’dan kalan radyasyonun kızılötesi ölçümünü ve buna paralel olarak ötegezegenlerin sıcaklığını tespit ederek büyük bir bilimsel sıçramaya temel olması bekleniyor.
ESA ise Cheops Teleskobu sonrasındaki projesi ile 2022 yılında benzer amaçlı Öklid (Euclid) isimli teleskobu uzaya yollamayı planlıyor. Öklid, Karanlık Maddeyi, Karanlık Enerjiyi ve yine ötegezegenleri gözlemleyecek.
CHEOPS, Dünya yörüngesinde dönerken Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin, yıldızlarının önünden geçerken yarattığı ışık azalmalarını ölçerek gezegenlerin çaplarının hesaplanmasına yardım edecek. Gezegen, büyüklüğüne bağlı olarak, daha fazla veya daha az yıldız ışığını engeller. Yıldızın ne kadar koyulaştığını ölçerek, araştırmacılar gezegenin çevresini çıkarabilirler.
Bir gezegenin büyüklüğü bize o gezegen hakkında çok şey anlatır. Yere dayalı spektrometri ölçümlerinden kütlelerini zaten bildiğimiz için, büyüklüğünü doğru bir ölçümle birleştirmek bize o gezegenin bileşimi hakkında birçok bilgi sağlar: İster Dünya’ya benzer karasal, kayalık bir gezegen, ister Jüpiter gibi bir gaz gezegeni olsun.
Gökbilimciler, yıldız ışığının geçişten hemen önce ve sonra ne kadar hızlı karardığını izleyerek atmosfer yapılarıyla ilgili ipuçlarını da arayacaklar.
Ayrıca, CHEOPS gözlem yaparken bazı beklenmedik gezegenlerin de yıldızlarının önünden geçme ihtimali her zaman var.
CHEOPS, 32 cm’lik bir Ritchey-Chretien teleskobu etrafında inşa edildi. Ayrıca güçlü bir fotometre ve güneş kalkanı da dahil, birçok ekipmana sahip. Uzay aracı ayrıca, okul çocukları tarafından yapılan minyatür çizimlerle kaplanmış iki titanyum levha ile süslendi.
Kaynak
aawsat.com
teknolojidenbihaber.com
ku.edu.tr