eROSITA X-Işını Teleskobu Nedir?
Bir misyonu açıklamak öncelikle ona katkı sağlayan arkaplanı ve donanımsal yapıyı anlatmakla mümkündür. Bu bakımdan misyonun iki uzay ajansının katkılarıyla gerçekleştiğini belirtmeliyiz. Bunlardan ilki Alman Uzay Ajansı (DLR) ve ikincisi Rus Uzay Ajansı (Роскосмос). Ancak bu bilgi, içerisinde yatan o büyük ekibi bize sunmaktan oldukça uzak olduğu için bu ajanslara katkı yapan diğer uluslararası kuruluşları da söylemek gerekecektir.
eROSITA X-ışını teleskobunun inşasına ve geliştirilmesine katılan kuruluşlar şunlardır: Max Planck Dünya Dışı Yaşam Enstitüsü, Tübingen Üniversitesi Astronomi ve Astrofizik Enstitüsü, Hamburg Üniversitesi Potsdam Gözlemevi (AIP), Heiben Üniversitesi Astrofizik Enstitüsü (AIP), Dr. Karl Remeis Bamberg Gözlemevi, Erlangen-Nürnberg Üniversitesi Astronomi Enstitüsü, Ludwig-Maximilians Üniversitesi Astronomi ve Astrofizik Enstitüsü, Bonn Üniversitesi Astronomi Enstitüsü, Rus SRG ve NPOL Şirketleri, Khimky Lavochkin Derneği.
eROSITA aslında iki teleskobun birleşiminden oluşan bir teleskop platformudur. Ana gövdesi, birbirine özdeş 7 tane ayna modülünden ve her birinde altın kaplama toplamda 54 adet ayna olan bir Alman teleskop sisteminden oluşsa da üstünde bir adet Rus yapımı “Art-XC” adlı teleskop da bulunmaktadır.
eROSITA, bir X-ışını teleskobudur. X-ışını normal parabolik aynalarda odaklanamadığından gözlemlenememektedir çünkü X-ışını fotonları görülebilir ışık fotonlarından daha fazla enerjiye sahiptir. eROSITA’da bulunan yedi paralel ayna sistemi, X-ışını teleskobunun optik yapısını oluşturmaktadır. Bu sayede X-ışınları, ayna yüzeyinden sığ bir açıyla girerek gözlemlenebilir seviyeye inmektedir.
X-ışını fotonlarının gözlemlenebilir seviyeye inmesinin yanı sıra, bu fotonların sayısının artırılması da gerekir. Aslında bu durum gözlemsel misyonun temelini oluşturmaktadır: Fazla sayıda gözlemlenebilir X-ışını fotonu tatmin edici bir netlikte görüntü elde etmemizi sağlayacaktır. İşte, her bir ayna modülünde 54 adet ayna kullanılmasının sebebi foton sayısını artırmaktır. Bu aynalar son derece pürüzsüz olup gerekli yansıtıcılığı elde etmek için her biri altınla kaplanmıştır ve iç kısımda bulunan röntgen kamerasına odaklanmıştır.
Misyonun Amacı nedir?
Büyük Patlama’dan bu yana içinde konumlandığımız evren, genişler. Aslında, bu genişleme evrende bulunan maddenin ağırlığı ile yavaşması gerekirken, gittikçe hızlanmaktadır. Bu hızlanmanın kaynağı ise madde dışında bulunan ve maddeyle etkileşime büyük ölçüde girmediği düşünülen karanlık enerjidir. En azından şuan ki bilimsel argümanlarımız bizi bu sonuca ulaştırmaktadır. Peki ama karanlık enerjide neyin nesidir? Doğrusu, günümüz bilimi bu fenomene tutarlı bir açıklama getirememiştir. eROSITA ışını teleskobu misyonu da bu fenomene odaklanmış durumda. Evet, misyonun temel amacı “karanlık enerjinin varlığının ispatı üzerine konumlandırılmış durumda.” Peki ama karanlık enerji nasıl gözlemlenebilir?
Bu fenomenin gözlem anahtarı galaksi kümeleridir. Galaksi kümeleri, sabit bir uzay ve zaman dokusu içinde kütle çekimi sayesinde birbirlerine bağlı yüzden fazla galaksinin bir arada bulunmasıdır. Bu bulunma, uzay-zaman dokusu içinde gözle görülmeyen bir gaz bulutu ortaya çıkartmaktadır. Bu gaz aynı zamanda ışınması nedeniyle, eROSITA ile gözlemlenebilecek bir x-ışını bulutudur. Teleskop öncelikle, üzerinde çalışacağı 100.000 galaksi kümesinin uzay-zamandaki dağılımlarını belirleyecek. Daha sonra ise galaksi kümelerinden elde edilen x-ışınıyla, oradaki karanlık enerji varlığının yoğunluğunu belirlemeye çalışacak. Bu yoğunluksa en sonunda ölçülebilen evrenin enerji yoğunluğuyla kıyaslanacak.
Peki misyon yalnızca galaksi kümelerini mi inceleyecek? Max Planck Enstitüsü ve DLR resmi açıklamalarında, eROSITA teleskobunun aynı zamanda 300.000’e yakın Süper kütleli karadeliği gözlemleyeceğini de söyledi. Bu bakımdan misyon aslında karadelikler üze
rine araştırmalara da katkı yapacak. Dahası da var misyon aynı zamanda aktif çekirdekli gezegenler, süpernovalar ve x-ışını çift yıldızları fenomenleri de inceleyecek.
Misyonun İlk Verileri Ne zaman Elde Edilecek?
13 Temmuz 2019’da Spectrum-Roentgen-Gamma (SRG) adlı bir Alman-Rus ortak çalışması, eROSITA X-ışını teleskobuyla uzayı benzeri görülmemiş bir şekilde haritalandıracağı görevine başladı.
Max Planck Dünya Dışı Yaşam Enstitüsü Astrofizik bölümü sözcüsü Peter Predehl, tanıtım röportajında şunları aktardı:
“ Uzaya ulaşacak teleskop, çıkışından 2 hafta sonra aynalarını koruyan kapakları açacak. Ardından gözlemevlerimizle iletişime geçecek ve ardından süratle 800.000 kilometre yarı eksene sahip bir yörüngede dönecek. Bütün gözlemevlerimize dağılan bilgiler 2 ay sonra Librationspunt 2’ye ulaşacak.
Kaynak
Evrimagaci.org
Wikipedia.org
Popsci.com.tr