Fizikçi Erik Verlinde’nin görüşüne göre evrendeki kütleçekimini hesaplarken karanlık maddeye ihtiyacımız yok.
Einsten’dan sonra fizikçiler evrende hesaplanılanın ötesinde kütle çekim kuvveti olmasını karanlık madde ile ilişkilendirme çabasına girmişti. Erik Verlinde’nin kuramı ise bu ilişkiye ters bir görüş sunmakta. Verlinde’nin kuramı, açıklanamayan noktalar için bir türlü tam olarak tespit edilemeyen karanlık maddeye ihtiyaç duymuyor.
Verlinde, şu ana kadar yapılan kadar yapılan tüm araştırma hesaplamaların, kütleçekim hesaplamaları, yanlış olabilceği ve galaksilerin etrafındaki kütleçekimin sandığımızdan çok daha büyük olduğu kanaatinde.
Galaksilerin kütleçekimi uzayı büküyor. Dolayısıyla bu uzayda yol alan ışık da bir mercekten geçmişcesine bükülmesine sebep oluyor. Bu etki, öndeki bir galaksinin etrafındaki kütle çekim dağılımını ölçmede kullanılabiliyor. Gökbilimciler galaksinin çapının yüz katını bulabilen mesafede kütle çekim kuvvetinin Einstein’ın kütle çekim kuramının tahminlerinden çok daha güçlü olduğunu gözlemlediler. Ancak mevcut kuram görünmeyen parçacıklar(karanlık madde) eklenirse işe yarıyor.
Verlinde, kütle çekiminin en azından bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız haliyle var olmadığını söylüyor. Bu iddialar elbette büyük tartışma yarattığı için başka bilim insanları tarafından da kontrol ediliyor. Leiden Gözlemevi, 2016’da yaptığı çalışmada hipotezin anahtar varsayımlarından birinin doğru olduğunu kabul etti. 33 binden fazla galaksinin incelendiği çalışmada Hollandalı bilim insanının teorileri doğrulandı, hem de karanlık maddeye gerek kalmadan.
2017 yılında ise Princeton, Verlinde’in fikirlerinin cüce galaksi hareketleriyle tutarsız olduğunu söylüyor. Bazı kişiler, Hollandalı fizikçiyi fikirlerini çok erken açıklamakla suçluyor. Hipotezin önce test edilmesi ve matematiksel hale dökülmesi gerekiyor.
Araştırmacılar yeni teorinin nasıl daha iyi test edilebileceği ve geliştirilebileceği üzerine çalışmalarını sürdürüyorlar. Verlinde’nin entropiye dayanan kütle çekimi açıklamasınının pek çok fizik kuramını etkileyeceği açıkça görünüyor. Ancak kimi fizikçiler, bu yaklaşımı tamamlanmamış görüyor ve kabul etmek konusunda tartışmacı yaklaşmaya devam ediyorlar.
2010 yılından bu yana bu hipotez test edilmedi. Ancak geçtiğimiz yıl Leiden Üniversitesinden araştırmacılar ilk kez bu yaklaşımı test ettiler ve tatmin edici sonuçlara ulaştılar. Margot Brouwer ekibi 33 ooo galaksideki maddenin dağılımını incelediler ve bu dağılımı yeni hipotez olan Verlinde Hipotezi ile de karanlık madde varlığına gerek duymadan açıklanabildiğini ortaya çıkardılar. Margot yaptığı açıklamada ölçüm sonucunda elde ettikleri verileri kabul edilmiş kütle çekimi teorisi olarak tamamen açıklayabildiklerini söylüyor. Ancak buna serbest değişkenler olarak geçen “karanlık maddenin” eklendiğini hatırlatıyor. Aynı ölçüm sonuçları Verlinde’nin teorisi ile incelendiğinde ise “karanlık madde” gibi serbest parametrelere gerek duyulmadan açıklanabiliyor.
Verlinde’e şüpheci ya da eleştirel yaklaşanlar olsa da büyük dikkat çeken bir teoriye imza atmaya hazırlanıyor. Bilim insanı, halihazırda 700 defadan fazla alıntılanan makalesiyle Spinoza Ödülü kazanmış bir isim olarak göze çarpıyor.
Araştırmacının kendisi de genel olarak bilginin yapısal bir etmen olarak görülmeye başlandığı varsayımının daha çok kabul gördüğünü söylüyor. Belki de uzun süre sonra çıkan bu teori, çağımızda temel fizik ilkelerinin bir kez daha gözden geçirilmesini sağlayacaktır.
Kaynak
Bilimma.com
Evrimagaci.org