Eksi 60 derece soğukta bir insan nasıl yaşayabilir? Eğer Oymyakon köyünde dünyaya geldiyseniz, eksi 60 derece sıcaklıklar size çok soğuk gelmeyecektir. Sizi dünyanın en soğuk köyü Oymyakon ile tanıştıracağım.
Oymyakon , Moskova’dan yaklaşık 7.000 kilometre uzaklıktaki Sakha Cumhuriyeti‘nde bulunan küçük bir kasabadır . Sadece 2.000 nüfuslu kasaba , tarihteki en düşük sıcaklığa maruz kalan yer olduğunu gayet iyi biliyor: 26 Ocak 1926’da sıfırın altında 72,1 derece, başka bir yerleşim yerinde asla tekrarlanmayan bir kayıt (Antarktika’daki bilimsel istasyonlarda yalnızca daha düşük sıcaklıklar kaydedildi). Bugünlerde, tatile çıkmak bir numara, çünkü bu kasabanın kendine özgü iklimsel koşulları, yazın bu ilk birkaç haftasında 30 santigrat dereceye kadar “geleneksel” sıcaklıklara ulaşmak gibi büyük zıtlıklara neden oluyor. Nitekim yıl boyunca donmuş topraklara sahip olan ve civanın -50 derecenin her çıkışında okul sınıflarının kesintiye uğradığı bu küçük yerleşim yeri (kışı 9 aydır normal), özellikle sevenler için çekici bir destinasyon haline geldi. aşırı turizmin.
Oymyakon köyü hepinizin de tahmin edeceği gibi Rusya’da yer almakta. Saha Cumhuriyeti’nin doğusunda ve Indigirka Nehri’nin kıyısında bulunan bulunan köy, Kuzey Kutbu’na çok yakın. 2014 yılında yapılan nüfus sayımına göre bu küçük ve soğuk köyün nüfusu sadece 517 kişiymiş. Gelin bu buz gibi köye daha yakından bakalım.
Verhoyansk kasabasıyla birlikte dünyanın en soğuk yerleşim birimlerinden biri olsa da Oymyakon birçoklarınca dünyanın en soğuk yerleşim birimi olarak kabul edilmektedir. Köy, deniz seviyesinden 741 metre yükseklikte yer alıyor. Dünyanın en soğuk yerleşim birimlerinden birisi olan Oymyakon köyü Kuzey Kutbu’na çok yakın bir mesafede konumlandığı için Aralık ayında sadece 3 saat güneş ışığı alıyormuş. Ortalama sıcaklığın -47 derece olduğu köyün en soğuk günlerinden biri ise 1933 yılında yaşanmış. 6 Şubat 1933’te termometreler neredeyse -70’i göstermiş. 1924 yılında ise rekor bir soğuk yaşanmış ve termometreler -71.2’yi göstermiş. Köyün girişinde de bu rekor soğuğa atıfta bulunan bir anıt yer alıyor. Anıtın üzerinde ise Soğuğun Kutbu Oymyakon yazıyor. Ayrıca bu küçük köy 1930’lardan beri ren geyiklerinin kaplıca suyundan içmek için uğradıkları bir durak noktasıymış.
Köyde yaz aylarında sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıkması anormal karşılanıyormuş. Zaten bu da çok nadir karşılaşılan bir durummuş. Bu güne kadar gözlemlenen en yüksek sıcaklık 35 santigrad dereceymiş. Tundra iklimi’nin etkisi altında bulunan köyde kış aylarında hava sıcaklığı −50 santigrat derecenin altında seyrederken yaz aylarında köyün hava sıcaklığı çoğu zaman −10 santigrat dereceye kadar inebiliyormuş.
Bu köyle ilgili en komik şey ise Oymyakon kelimesinin anlamıdır. Oymyakon aslında donmayan su anlamına gelmektedir. Köy ismiyle büyük bir tezatlık oluşturuyor. Sizce de öyle değil mi?
517 kişinin yaşadığı dünyanın en soğuk köyü olarak bilinen Oymyakon’da yaşamak tahmin de edeceğiniz gibi hiç kolay değil. Çünkü bu köy buz gibi havası yüzünden dünyanın en korkunç yerleşim birimlerinden birisi. Köyde yaşayanlar için sadece bir okul ve sağlık ocağı bulunuyor. Ama soğuk havalara rağemen köyde yaşayan halk bu iklime o kadar alışmış ki yaşamlarını ona göre ayarlamışlar. Kış aylarında hava eksilerde olduğu için otomobil kullanmıyorlar. Çünkü hem yollar buz tutuyor hem de araçlardaki benzin donuyor. İnşaat ve kazı gibi işleri yapmak için önce kömür ile iş makinelerini ısıtmaları gerekiyor. Böylece makineler çalışacak duruma geliyor. Bu seferde donmuş zemin onlar için bir zorluk çıkarıyor. Makinelerin ilk önce donmuş zemini kazması gerekiyor.
Oymyakon’un fotoğraflarını çekmek için oraya giden bir fotoğrafçı ise yaşadığı deneyimi şu kelimelerle anlatmış : Soğuğun adeta bacaklarımı kavradığını hissettim. Bir başka şaşırtıcı durum ise tükürüğümün donup dudağıma batan küçük iğnelere dönüşmesiydi.
Daha önce de belirttiğimiz gibi köyde zemin buz tutmuş vaziyette. Bu yüzden köydeki evlere boru ile su taşımak imkansız. Bu nedenle tuvaletler dışarıda yer alıyor. Evden tuvalete koşmak ise ciddi bir işkence olsa gerek. Donmuş zemin hayatını kaybedenler içinde bir işkence. Çünkü donmuş zemin gömü işlemlerini daha da zorlaştırıyor. Bu sebeple cenaze törenlerinden önce, toprağı ısıtmak için büyük ateşler yakılıyor. Kısacası köydeki her şey buz tutuyor. Trafik tabelaları, yıkanan çamaşırlar, arabalar, evlerin içleri ve aklınıza gelebilecek daha pek çok şey buz tutuyor. Hatta insanların kirpikleri ve yüzleri bile tuz tutuyor.
Hava şartları nedeniyle tarımın yapılmadığı köyde insanlar geçimlerini hayvancılık ya da ısıtma tesisatı gibi belediye işleriyle uğraşarak sağlıyorlar.
Yemek kültürleri ise şöyle : somon ve alabalık gibi donmuş çiğ balıkları ve at ciğeri tüketiyorlar. Bunun yanında et çorbası da en favori yemekleri arasında yer alıyor. Ayrıca yerliler aşırı soğuklarla Rus çayı dedikleri votka ile mücadele ediyorlar.
Yerel halkın günlük yaşamlarında yapması gereken diğer uyarlamalar, dışarı çıkarken kısa süreli miyopluk veya ileri görüşlülükten daha aşırıdır. Donmuş zemin, iç mekan su tesisatı çalışmayı zorlaştırır, bu nedenle tuvaletlerin çoğu dış mekanlardır. Acı soğuk, mezar kazmayı da zorlaştırır. Bir cenazeden önce yerin ateş yakılarak ısıtılması gerekiyor. Yerliler arabaları için ısıtmalı garajlar kullanıyor. Dışarıda bırakılan arabaların çalışır durumda tutulması gerekir, aksi takdirde yeniden başlamazlar. Kışın uçaklar bölgeye uçamaz. Ve tabii ki soğukta sadece birkaç dakika sonra donma riski büyüktür.
Chapple, “Eksi 47 C’ye ilk adım attığımda ince bir pantolon giyiyordum,” dedi. “Soğuk algınlığının bacaklarımı fiziksel olarak kavradığını hatırlıyorum, diğer sürpriz ise tükürüğümün bazen dudaklarıma batacak iğneler halinde donmasıydı. . ”
Donmuş toprak nedeniyle Oymyakon’da mahsul yetiştirilemez. Nüfus çoğunlukla etlerle yaşıyor. Yerel Bolot Bochkarev, weather.com’a verdiği demeçte, “Yakutlular soğuk yiyecekleri, donmuş çiğ Arktik balıkları, beyaz somonu, beyaz balıkları, donmuş çiğ at ciğerini severler, ancak incelik olarak kabul edilirler .” “Günlük hayatta etli çorba yemeyi seviyoruz. Et olmazsa olmaz. Sağlığımıza çok yardımcı oluyor.”
Chapple, acımasızca soğuk bir ortamda yaşam hakkında ilginç resimler için Oymyakon ve Yaktusk’tan geçti. Bir foto muhabiri olarak, dünya çapında neşelendirici hikayeler arıyor. Soğuğun fotoğrafçılığı için bazı zorluklar yarattığını söyledi. Lensi odaklamanın bazen bir turşu kavanozu açmak kadar zor olacağını söyledi.
Meteorolog Jon Erdman’a göre Oymyakon ve Yakutsk’ta yazlar nispeten sıcak ve 60’ların ortaları ve 70’lerin ortalarında ortalamadır ve 94 derece F’ye kadar ulaşmıştır. Ancak kışlar uzun ve yazlar kısadır ve Bochkarev’e göre birçok yerli halk daha sıcak havalardan şikayetçi.
Kasabanın yaşam tarzı başlı başına bir turist çekiciliğidir. Evler ahşaptan yapılmıştır ve güçlü yalıtım, iç mekanda sabit ve konforlu bir sıcaklık sağlamak için sürekli çalışan bir termik merkez ile desteklenmiştir, bu da odun yakma ekipmanı ile desteklenmiştir. Sokaktan erişim ve sıcaklık kontrastını düşürmek için bir antre var ve sıhhi tesisat veya boru tesisatı yok çünkü sıvılar donduğunda patlayacaklar; bu nedenle tuvalet her zaman dışarıda, birkaç metre uzakta ve evlerin akan suyu evlerin içinde. Otomobillerin içeriye soğuk girmesini önlemek için çift camları var ve kışın yağın donmaması için motorları açık tutmak zorundalar. Satranç veya masa tenisi oynarken rahatlarlar ve kendi kültürleri ve gelenekleri vardır.
Bu uzak ve soğuk köye ulaşım ise tahmin edeceğiniz gibi hiç de kolay değil. Köye en kolay yoldan ulaşmak için yakınındaki şehir merkezi Yakutsk’a gitmek gerekli. Yakutsk da dünyadaki en soğuk başkent olarak kabul ediliyor. 300.000 kişilik nüfusa sahip şehirde kış boyunca ortalama sıcaklık -34 derece. Ama buz gibi havaya rağmen bu şehrin sakinleri bir harikaymış. Her biri arkadaş canlısı, dünyevi zevklere düşkün ve oldukça iyi giyimlilermiş. Ayrıca Yakutsk’da elmas ticareti çok yaygın. Elmas ticareti şehirde kapsamlı ve sağlıklı bir ekonomi oluşmasını sağlamış.
Buralarda Soğuk Savaş’ın etkileri de daha az hissediliyor. Çünkü Yakutlar Ruslara nazaran daha dışa dönükler ve imparatorluğun çöküşü yüzünden gururları incinmiş gibi davranmıyorlar.
Yakutsk ayrıca dünyanın en soğuk köyü olarak kabul edilen Oymyakon’a açılan bir kapı. Oymyakon’a gitmek için iki gün boyunca çorak ve izbe bir yolda seyahat etmek gerekiyor. Ayrıca bu kadar düşük sıcaklıkta arabaların hep rölantide olması gerektiği için benzin istasyonları 24 saat açık. Bölgedeki ıssız benzin istasyonlarındaki işçiler iki hafta çalışıp, iki hafta tatil yapıyorlar. Yolun üzerinde küçük bir misafirhanede yer alıyor. Bu zorlu yolculuğun ardından kendinizi dünyanın en soğuk köyünde buluyorsunuz. Köye ulaştığınız için sevinmeyin çünkü buradada biraz önce bahsettiğimiz zorluklar sizi karşılıyor.
Peki kimler dünyanın en soğuk köyü Oymyakon’a gitmek ve hatta hayatının sonuna kadar orada yaşamak ister?
Dünyanın en soğuk köyü Oymyakon’dan sonra gelin şimdi de dünyanın diğer soğuk noktalarına bakalım. Bilindiği üzere güney ve kuzey kutup noktalarına gittikçe hava sıcaklıkları düşmektedir. Bu yüzden dünyanın en soğuk yerleri de bu alanlarda yer almakta.
Mesela Güney Manyetik Kutbu’na çok yakın olan Rus araştırma merkezi Vostok İstasyonu, dünyanın en soğuk noktalarından biri. Deniz seviyesinden 3 bin 500 metre yükseklikteki istasyonda sıcaklık 21 Temmuz 1983’de -89.2 derece olarak ölçülmüş.
Moğolistan’da yer alan Ulan Batur’da dünyanın en soğuk noktalarından biri. Deniz seviyesinden 1300 metre yükseklikteki Ulanbatur, dünyanın en soğuk başkentlerinin başında geliyor. Ocak ayı ortalama sıcaklığı -16 dereceyken, Orta Asya bozkırlarında yer alan kentte kış ayları boyunca ortalama sıcaklık -25 derece.
Kanada’da yer alan Churchill kasabası ise dünyada kutup ayılarının başkenti olarak biliniyor. Kasabanın hava sıcaklığı da bu ünvanın hakkını verir cinsten. Öyle ki Churchill’de hava sıcaklığı -26 derece civarında. Bu düşük sıcaklıklarla Churchill’de dünyanın en soğuk ve bir o kadar da korkunç yerleşim yerlerinden biri. Öyle değil mi?
Türkiye’de soğuk denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri tartışmasız Erzurum. Erzurum’a gidenler ya da yolu oradan geçenler ne demek istediğimiz çok iyi anlıyor. Düşük hava sıcaklıklarıyla dünyada da önemli bir yere sahip olan Erzurum, 2014 kışında -37 dereceyi görmüş. Bu sıcaklık Erzurum ve tabii ki de ülkemiz için bir rekor olarak kabul edilebilir.
Amerika’daki Denali ya da McKinley Dağı 6 bin 194 metre yüksekliği ile Kuzey Amerika’nın en yüksek ve aynı zamanda dünyanın en soğuk dağı. Kışın ortalama sıcaklık -40 derece civarında bir soğukluğa ulaşan McKinley Dağı kesinlikle listemizde olmayı hak ediyor. Öyle değil mi?
Ve tekrar oymyakona dönelim;
Orada bulunanlar, o buzlu gecelerden birinde Oymyakon’un sessizliğinin inanılmaz olduğunu söylüyor. Bazıları bir bardak su atıp bunun yerine su damlalarının nasıl düştüğüne bakarak eğlenir. Balıkçılıkta da benzer bir durum olur Sudan çıkarılan balıklar (bir buz tabakasının ezilmesiyle elde edilir) sadece 15 saniyede donar. Balıköları taze tutmak için gerçekten mükemmel. Oymyakon’da 1926’daki o önemli tarih için bir anma anıtı koruyorlar ve bununla gurur duyuyorlar, Dünya’nın en zorlu hava koşullarına nasıl adapte olacaklarını bilen ve normal bir yaşamı sürdürebilen bir nüfus için bir kişilik parıltısı. .
Kaynak
yameraktan.com/kategoriler/enlerlistesi/eksi-60-sicaklikta-insanlar-nasil-yasar-dunyanin-en-soguk-yerleri.html
weather.com/travel/news/breathtaking-photos-coldest-city-world-20140128
matraxtyres.com/holidays-coldest-place-planet/