Cep telefonları, bilgisayarlar ve araba aküleri gibi birçok cihazın üretiminde Dünya’da nadir bulunan maddeler kullanıldığı için gelecekte pek çok endüstride ham madde sıkıntısı yaşanabilir. Bu sorunun muhtemel çözümlerinden biri Dünya’da nadir bulunan maddeleri uzaydan getirmek. Örneğin Ay’ın yüzeyinin altında yaklaşık 1,6 milyar ton maden rezervi var. Ayrıca Ay’ın kuzey ve güney kutuplarında bol miktarda donmuş su olduğu da biliniyor. Bu yüzden pek çok uzay ajansı ve özel şirket Ay’daki rezervleri değerlendirmenin planlarını yapmaya başladı.
Ay’daki donmuş su, içme suyunun yanı sıra hidrojen ve oksijene ayrıştırılarak roket yakıtı elde edilmesinde de kullanılabilir. Örneğin Teksas merkezli Shackleton Enerji Şirketi (SEC), Ay’da gezegenler arası bir yakıt istasyonu kurmayı planlıyor. Böylece roketler Ay’da yakıt ikmali yaparak uzayın çok daha uzak yerlerine ulaşabilecek. Bilindiği üzere roket yakıtlarının Dünya’dan uzaya taşınması bir hayli maliyetli.
Ay’daki donmuş sudan yakıt elde etmeyi planlayan başka bir firma ise Moon Express. Bu firma donmuş suyu “high-test peroxide” (HTP) adlı bir kimyasal maddeye dönüştürerek yakıt üretmeyi planlıyor.
Ay’da madencilik faaliyetlerine önem veren ülkelerden biriyse Çin. Bu ülke 2013’ün Aralık ayında Jade Rabbit isimli robot uzay aracını Ay’ın yüzeyine indirerek Ay’da madencilik konusunda önemli bir atılım yaptı.
Popüler bilim yazarı Richard Corfield da Physics World dergisinin son sayısında Ay’da madencilik konusunu ele almış. Corfield, uzayda madencilik çalışmalarının insanların diğer gezegenlere taşınmasında bir ilk adım olabileceğini düşünüyor.
Avrupa Uzay Ajansı önümüzdeki 6 yıl içinde Ay’da madencilik yapmayı planlıyor. Ajans bu hedef için uzay aracı fırlatma hizmeti veren ArianeGroup (Airbus ve Safran’ın ortak girişimi) ile Pazartesi günü bir anlaşma imzaladı. Bir yıllık kontrat, şirkete regolit (Ay yüzeyindeki, içinde oksijen ve su bulunabilen toprak ve kaya parçaları) madenciliği yapma imkanı verecek. Bu toprak ve kayalar Ay’da kurulacak bir üssün inşası için kullanılabilir.
Bu görevde Ariane 64 fırlatma aracı kullanılacak. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) şimdiden ArianeGroup’a bu aracı geliştirmesi ve ilk uçuş denemesini 2020’de yapması talimatı verdi. Ay aracı ise Alman girişim PTScientists tarafından geliştirilecek. Adının açılımı ‘yarı zamanlı bilimciler’ olan bu grup Ay’a ilk mobil iletişim ağını kurmak için çalışmalar yürütüyor.
Başka girişimler de var
Avrupa tabii ki Ay’da madencilik yapma planları yürüten ilk ülke değil. Çin ve Hindistan da Ay’dan ‘helyum-3’ adı verilen bir nükleer yakıt çıkarmak için çalışmalar yürütüyor. Helium-3 ile Ay’da nükleer enerji üretilebilir ve gelecekte uzay araçları yakıtını buradan alabilir.
Çin ilk uzay aracını bu ay Ay’ın Dünya’dan görünmeyen yüzüne indirdi. Çin’in amacı da Ay’da bir üs kurmak. Dünya’daki ticaret gerginliğine rağmen ABD (NASA) ve Çin bu alanda birlikte çalışıyor.
NASA resmi sayfasından yaptığı duyuruda projedeki amacın ticari uçuşlardaki kargo taşıma kapasitesini yeni fırsatlarla geliştirmek olarak açıkladı. Sadece ABD merkezli ve ABD’de faaliyet gösteren firmaların başvuru yapabildiği proje ile ilgili kararı NASA verecek. Duyurusu yapılan projede bulunacak madenlerin nasıl paylaşılacağı ya da NASA’nın bu madenlerden pay alıp almayacağı açıklanmadı.
Dış Uzay Anlaşması
Proje beraberinde bazı sorunlar da getiriyor. Çünkü 1967 yılında Rusya, İngiltere ve ABD arasında imzalanan ve daha sonra aralarında Türkiye’nin de olduğu yaklaşık 100 ülkenin de katıldığı Dış Uzay Anlaşması’na göre uzay hiçbir ülkenin malı değil. Ay ve benzeri gezegenlere nükleer silah gibi insanlığa zarar verecek kitle imha silahlarının yerleştirilmesi kesinlikle yasaklanıyor.
Bu anlaşma ülkeler bazında yapıldığı için şirketlerin bu konuda yapacağı faaliyetleri kapsamıyor. Projeyle beraber dünyada özellikle ticari alanda yaşanan rekabetin de uzaya taşınacağı düşünülüyor.
Kaynak
Tubitak.gov.tr
Aljazeera.com.tr