Kabul edin, uzayın engin karanlığı biraz ürkütücü. Genelde parlak noktalara odaklanmayı tercih etmemize şaşmamalı. Ama kozmosa dair en iyi açıklamamızı bulabileceğimiz ilginç bir boşluk var.
Gökyüzündeki en parlak yıldız olan Sirius’u arayın. Bu 8,6 ışık yılı uzaklıkta. Kuzey Yıldızı Polaris bizden 431 ışıkyılı uzaklıkta ve zayıf bir şekilde görülebilen Andromeda galaksisi Dünya’dan 2,6 milyon ışıkyılı uzaklıkta. Bunlar zihni hayrete düşüren mesafelerdir, ancak biz sadece kozmik arka bahçemizdeki manzaradan bahsediyoruz.
Bu muhteşem manzara tipik mi, evrenin herhangi bir yerinden görebileceğiniz türden bir gösteri mi? Bir şey değil. Örneğin, Boötes Boşluğunun ortasından, evren çok farklı ve çok daha karanlık bir yer gibi görünüyor.
1981 yılında, içinde Stephen Hawking’in de bulunduğu bir grup bilim insanı gökada (galaksi) incelemesi yaparlarken, bir bölgede hiç gökada bulunmadığını farkettiler. Uzun süren araştırmalardan sonra bölge hakkında hiçbir veri elde edilemedi. Devasa bir alanda bırakın gökadayı, neredeyse bildiğimiz türden madde bile yoktu. Böylece, olmayan bir şeyi keşfetmişlerdi. Daha doğrusu olmayan bir şeyin orada olduğunu keşfetmişlerdi. Bulunduğu bölge civarında yer alan galaksi süper kümelerinden ilham alarak, bu boşluğa “Çoban Boşluğu” ismi verildi.
1923’te Edwin Hubble, kendi galaksimizin kenarındaki gaz girdapları olduğunu düşündüğümüz şeyin aslında kendi başlarına galaksiler olduğunu keşfederek evrenin beklenenden çok daha büyük olduğunu gösterdi.
1981’den beri, gökbilimciler Boötes boşluğu adında boş bir alan bulduklarında , evrende kimsenin beklediğinden daha büyük olmayan soğuk, karanlık ve yalnız hiçbir şeyden oluşan boşluklara sahip olduğunu da biliyoruz. Evreni gerçekten anlamak için en uçlarına bakmamız gerekebilir.
Samanyolu’nun sakinleri olarak, insanlar yakınlardaki büyük bir galaksi olan Andromeda’yı çıplak gözlerimizle görebilirler. Andromeda’nın yakınlığı Edwin Hubble’ın evrenin gerçek kapsamını ortaya çıkarmak için yıldızlarına bakmasına yardımcı oldu. Galaksimiz Boötes boşluğunda olsaydı, en yakın komşularımız çok daha uzakta olurdu.
Bu istatistiksel bir kaza değil. Çok büyük ölçeklerde, evren genellikle evrenin ışıklı yapısının altında kalan görünmez karanlık madde iplikçikleriyle kozmik bir ağ olarak tanımlanır . Burada onu küvetteki sabun köpüğü gibi kozmik köpük olarak düşünmek daha iyi olabilir. Baloncukların kesiştiği yerde köpüklü olduğu gibi, galaksi kümeleri de duvarlarda, iplikçiklerde ve kesişimlerde yoğunlaşır. Arada çoğunlukla boşluk var.
Bilim insanları Çoban Boşluğu’nu uzaklık tayini ile keşfettiler. Bu alanın önündeki ve arkasındaki her madde tek tek incelendi, mesafeler hesaplandı ve boşluk böylece keşfedilmiş oldu. Tabii Çoban Boşluğu’na artık boşluk değil de, çok tenha bir alan, belki de Çoban Tenhalığı ismini versek daha doğru olur. Neticede içinde az sayıda da olsa galaksiler yer alıyor.
Çoban boşluğu birçok bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Boşluk; Robert Kirshner, Augustus Oemler Jr, Paul Schechter ve Stephan Shectman tarafından, 1981 yılında keşfedilmiştir. Ekip, gökyüzünün bu bölgesindeki üç küçük alanda gökadaları incelemiş ve hiçbir gökadanın bulunmadığı büyük bir boşluk olduğunu fark etmişlerdi. Hemen arkasından tüm bölgeyi incelediler ve 1983 yılında boşluğun varlığını doğruladılar. Ekip 1987 yılında yayımlanan bildirisinde, boşluğun bir haritasını sundu.
Diğer gökbilimciler de bu boşluğu incelemeye başladılar ve kısa sürede boşluk içerisinde bazı gökadaları keşfettiler. J.Moody, R.Kirshner, G.McAlpine ve S.Gregory, 1987 yılındaki bir bildirilerinde boşlukta keşfedilen 8 gökadanın listesini yayımladılar. Kısa bir zaman içinde Çoban Boşluğu’nda gökada bulmak, bazı gökbilimciler arasında popüler bir spor haline geldi. M.Strauss ve J.Huchra, 3 gökada daha keşfettiklerini 1988 yılında, G.Aldering, G.Bothun, R.Kirshner ve R.Marzke de 15 gökada keşfettiklerini 1989 yılında duyurdular.
1993 yılı itibarıyla, Çoban Boşluğu’nda varlığı bilinen 27 gökada vardı. S.Cruzen, D.Weistrop ve C.Hoopes, bir bildirilerinde, bu 27 gökadanın listesini yayımladılar. Yeni gökadaların keşfi devam etti, 1997 yılı itibarıyla 60 Çoban Boşluğu gökadasının varlığı biliniyordu. Bu rakam hala çok düşüktür. Evrenin bu büyüklükteki normal bir bölgesi, genellikle binlerce parlak gökada içerir. Keşfedilen gökadaların büyük çoğunluğu, boşluğun kenarlarına yakın yerlerde bulunmaktadır.
Galaksiler evrende rastgele bir dağılım sergilemezler; büyük hidrojen yoğunlukları boyunca, uzayın dev boşluklarıyla ayrılmış, büyük filamanlar halinde gruplanırlar. Her filaman temel olarak yüz milyonlarca ışık yılı boyunca uzanan bir gökada duvarıdır. Bunlar, bilinen evrendeki en büyük yapılardır. Dışlarında ise neredeyse tamamen boşluktan oluşan bölgeler vardır. Bugüne kadar tanımlanan diğer benzer yapılar arasında Büyük Duvar, Sloan Büyük Duvarı, Herkül-Corona Borealis Büyük Duvarı ve Bootes Boşluğu bulunur.
bu kadar gök cismi bir tarafta dururken diğer taraftan evrenimizde boşluk tanımını gerçekten akıl almaz boyutlara taşıyan bölgeler de var. bunlardan biri de işbu bootes boşluğu. bootes yunanca çoban demek. adını ‘yakınındaki’ bootes gök ada kümesi’nden alıyor. bir de çoban takımyıldızı var aynı isme sahip ve batlamyus tarafından kayda geçirilen ama isim kökeni dışında konumuzla alakalı değil.
bu bootes boşluğu akla zarar 300 milyon ışık yılı uzunluğa sahip (1 ışık yılı yaklaşık 9.5 trilyon kilometre), bizden yaklaşık 700 milyon ışık yılı uzakta ve içi bomboş! (neredeyse) ilk olarak 1981 yılında robert kirshner ve ekibi tarafından redshift denilen elektromanyetik radyasyon fenomenini incelerken keşfediliyor. yıllar içerisinde bugüne kadar bu “boşluğun” içinde sadede 60 kadar gök ada keşfedildi
Kaynak
newscientist.com
Space.com
Wikizero.com