Yeme bozukluklarındaki artışın kültürel değişim, artan batılılaşma ve sanayileşme, aile ilişkilerinin zayıflaması ve sosyal desteğin azalması ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Yemekleri ödül olarak görmeye başlamak tıkınırcasına yeme bozukluğunda (TYB) rol oynarken, anoreksiya nervozada (AN) ise besin ile korku ve kaygı ilişkilendirilmektedir.
Yeme bozuklukları sıklığı son 50 yılda artış göstermektedir. Tarihçesine bakıldığında, değişik şekillerdeki yeme bozukluklarının aslında uzun yıllar öncesinden beri var oldukları, ancak en çok bilinen yeme bozuklukları olan Anoreksiya Nervoza ve Bulimia Nervozanın resmi sınıflandırma sistemlerine daha yakın tarihlerde girmiş oldukları görülmektedir. Çok sayıda bedensel belirtinin ortaya çıkmasına neden olabilen, iyileşme ve sağaltımı güç, depreşme riski yüksek, psikiyatrik bozukluklar arasında ölüm oranı yüksek yeme bozukluklarının etiyolojisinde biyolojik açıdan genetik yük ve başta hipotalamik nöromediatör faktörlerin etkisi öne sürülmektedir. Psikolojik etkenler arasında ise, aile yapısı, hasta ile ailesi arasındaki ilişkiler üzerine durulmakta ve bireyin anne-babası ile kurduğu ilişki biçiminin yeme bozuklukları üzerinde etkili olduğu bildirilmektedir. Yeme bozukluğu olan hastaların ailelerinin daha az empatik, daha az destekleyici ve daha yüksek başarı beklentisi içinde oldukları belirtilmektedir. Ayrıca yeme bozukluğu olan hastaların ailelerinde aile içi sorunlar ve tartışmalara, depresyon, anksiyete, alkolizm ve herhangi bir yeme bozukluğuna daha çok rastlanmaktadır. Bu çalışmada yeme bozukluğu ile aile yapısı arasındaki ilişki literatür bulguları ile gözden geçirilmiştir.
Makale Başlıkları
Anoreksiya nervoza nedir?
Anormal vücut ağırlığı ile tanımlanan ve hayati tehlikeye sahip bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nervoza, psikolojik bir hastalıktır. İnce kalmak konusunda aşırı takıntıya sahip olan kişilerde görülen hastalığa sahip olan kişiler normal kilolarının çok altındadır. Genellikle 12-20 yaş arası gen kızlarda yaygın olarak görülen anoreksiya hastaları çok az uyur, buna rağmen oldukça aktiftir. Yemek yemeyi reddederler. Çok nadir olsa da erişkinlik döneminde de rastlanabilen anoreksiya nervoza da kişi çok şişman olduğunu düşünerek çok düşük kalorili diyetler uygulamaya başlar. Önceleri iştah kontrol altına alınabilirken ilerleyen süreçte iştah tamamen kaybolur ve vücut hastalık derecesinde zayıflar.
Anoreksiya nervoza belirtileri?
Anoreksiya nervoza hastaları kilo kaybetme amacıyla kendine özel yeme davranışları geliştirir. Hastalığın tespit edilmesi fiziksel belirtiler ortaya çıktığında anlaşılır. Kilo almaktan aşırı korkarlar ve zayıf olmalarına rağmen çok sınırlı bir diyet yapar. Özellikle karbonhidratlı besinleri tamamen diyetinden çıkarır. Yemek yememek için yemek zamanında saklanma, yemekten kalkmak için mazeretler bulma, sürekli yiyecekleri düşünme, yemek tarifleri toplama, başkaları için yemek hazırla, başkalarının yanında yemek yemeyi reddetme gibi garip ve gizli yemek ritüellerine sahiptir. Herhangi bir hastalık belirtisi olmamasına rağmen ciddi oranda kilo kaybı, sürekli tartılmak, bol kıyafetler giyerek zayıflığını saklama, asla yeterince ince olduğuna inanmamak ve kilosu hakkında sürekli endişeye sahip olmak anoreksiya nervozanın belirtileri arasındadır. Yemekten sonra yediklerini kusmak, diyet hapları, diüretik ya da müshil kullanarak yediklerini atmaya çalışırlar. Kendilerini cezalandırma amacıyla ağır egzersizler yapma, tuvalette uzun zaman kalmak da anoreksiyalı hastalarda görülen davranış bozukluklarıdır.
Anoreksiya nervoza nedenleri?
Anoreksiya nervozanın kendine özgü bir nedeni yoktur. Ergenlik döneminde görülen bir hastalık olan anoreksiyanın gençlerin ergenlik değişimlerine uyum sağlamada karşılaştığı gülüklerden dolayı ortaya çıktığı söylenebilir. Çevresel, psikolojik ve biyolojik faktörlerin bir araya gelmesi sonucu ilerleyen hastalık tedavi edilmediğinde hastanın hayatını kaybetmesine neden olabilir.
BİYOLOJİK NEDENLER
Anoreksiya nervoza hastaları genellikle duyarlı, azimli ve mükemmeliyetçi kişiliğe sahiptir. Genetik yatkınlığı olduğuna dair kesinleşmiş çalışmalar olmamasına rağmen ailesinde anoreksiya hikâyesi olanlarda hastalığın görülme riski yüksek olabilir.
PSİKOLOJİK NEDENLER
Bebeklik ve çocukluk dönemindeki yanlış beslenme davranışları ilerleyen dönemlerde anoreksiya gelişimi için risk yaratabilir. Utangaç, depresif, boyun eğen, obsesif kompülsif kişilik bozukluğuna sahip gençlerde hastalık daha sık görülür. Ebeveynleri ile arasında sevgi bağı düşük olanlarda ve geçmişte cinsel istismara uğramış kadınlarda anoreksiya nervoza görülme riski yüksektir.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Moda dünyasında zayıf vücudun popüler olması özelikle ergenlik dönemindeki gençleri olumsuz etkiler. Zayıf bir bedene sahip olmak amacıyla gençler diyet yapmaya başlar ve ince görünmek konusunda takıntılı bir ruh haline bürünür. Dansçılar, balerinler, mankenler, jokeyler iş yaşamlarındaki rekabetten ve beklentilerden dolayı sürekli kilolarını korumak zorundadır. Bu meslek grubundakilerde yeme bozuklukları görülme riski yüksektir.
Anoreksiya kimlerde görülür?
Ayrıca anoreksiya yoğun psikolojik sorun yaşayanlarda da görülebilir. Diyet yapma, kilo verme takıntısı olmayan insanlarda dahi çok problemli bir hayat yaşama evrelerinde yeme bozukluğu söz konusudur. Ailevî, okul, iş, veya duygusal konularda çöküntü yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yediği takdirde çıkarır. Sonuç olarak kısa vadede çok kilo kaybetme söz konusudur ve bu hastalığın bütün etkilerini yaşarlar. Sorunların çözülmesiyle birlikte yeme sorunları da ortadan kalkar; ancak bu evre içerisinde ciddi ve kalıcı fizyolojik sorunlar yaşayabilirler.
Anoreksiya’da teşhis
Anoreksiya genellikle kadınlarda görülen bir hastalıktır. Rejim, diyet veya yeme bozukluğu sonucu ortaya çıkan anareksiya hastalığı belirtileri nedir? Anoreksiya Nervoza, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluktur. Anoreksiya nedir, nasıl başlar, belirtileri neler, tedavisi var mı?
Ayrıca anoreksiya yoğun psikolojik sorun yaşayanlarda da görülebilir. Diyet yapma, kilo verme takıntısı olmayan insanlarda dahi çok problemli bir hayat yaşama evrelerinde yeme bozukluğu söz konusudur. Ailevî, okul, iş, veya duygusal konularda çöküntü yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yediği takdirde çıkarır. Sonuç olarak kısa vadede çok kilo kaybetme söz konusudur ve bu hastalığın bütün etkilerini yaşarlar. Sorunların çözülmesiyle birlikte yeme sorunları da ortadan kalkar; ancak bu evre içerisinde ciddi ve kalıcı fizyolojik sorunlar yaşayabilirler.
Yeme bozuklukları hangi yaşlarda başlar?
Anoreksiya nervoza için en riskli yaşlar 14 -15 yaşlarıdır. Genelde ergenlik döneminde başladığı bildirilir ancak çok ender de olsa 9 yaşında ve menopoz sonrası kadınlarda başladığı bildiren çalişmalar vardır. Bulimiya nervoza için ise tipik başlangıç 18-19 yaş arasıdır.
Yeme bozukluklarında karşılaşılan tıbbi sorunlar nelerdir?
Bu hastalıklar vücuttaki pek çok organı ve bu organların işleyişini olumsuz biçimde etkiler. Bu nedenle de çeşitli tıbbi sorunlar ortaya çıkar:
• Kalp ve damar sistemi: Tansiyon düşüklüğü, nabız sayısının azalması, kalp ritm bozuklukları, kalp kasının erimesi, elektrolit bozuklukları nedeniyle ani kalp durmaları en önde gelenlerindendir.
• Sindirim sistemi: Kusmalara bağlı yemek borusu hasarları, hatta yırtılmaları, şişkinlik, kabızlık, müshil kullanımına bağlı barsak bozuklukları
• Hormonal değişiklikler: Adet düzensizlikleri ve adetlerin kesilmesi
• Kemikler : Kemik erimesi (osteoporoz), kemiklerde çabuk kırılmalar
• Dişler : Diş minelerinde erime, çürükler
• Kansızlık ve vücudun savunma hücrelerinin azalması
Anoreksiya’da tedavi
Anoreksiyanın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Anoreksiya nevroza; biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin kombinasyonu ile oluşmaktadır.
Biyolojik faktörler: Anoreksiyanın nedenleri arasında genlerin etkisi henüz kesinleşmemiştir. Ancak genler bazı insanları anoreksiyaya karşı daha savunmasız hale getirebilir. Anoreksiyalı kişiler genellikle mükemmeliyetçi, duyarlı ve azimli kişilerdir. Bu da genetik eğilimler ile dolaylı olarak ilişkilidir.
Anoreksiya nervoza hastalığı hastaların %10 kadarının çeşitli nedenlerden dolayı maalesef kaybedildiği ağır seyreden bir hastalıktır. Bu hastalığın başlangıcı genellikle psikolojik olduğu için kişinin mutlaka bir psikiyatrist desteği alması önerilir. Hastalığın psikolojik safhasından sonra bedende yeme bozukluğundan dolayı oluşmuş rahatsızlıkları tedavi etmek için de tıbbi destek mutlaka gereklidir.
Genelde ergenlik döneminde görülmeye başlanan bu hastalığın tedavisinde ve teşhisinde ailenin rolü büyüktür. Ailelerin bu konuda bilinçli olmaları gerekir. Ayrıca psikolojik bir hastalık olduğu için de tedavi süresince ailenin çocuğa destekte bulunması çok önemlidir. Hastalığın ilerlemeden ve bedende çok büyük sorunlara yol açmadan teşhis edilip tedaviye başlanması hastalıktan kurtulma oranını olumlu yönde büyük oranda etkiler.
Bu hastalığın tedavisi genellikle uzman hekimler tarafından hastanede ve ayakta yapılır. Tedavideki amaç kişinin yeme alışkanlığını eski ve sağlıklı düzenine geri döndürmek ve bu sayede de vücutta bozuk yeme düzeninin neden olduğu bedensel sorunları ortadan kaldırmaktır. Bu tedavinin psikolojik evresinde ise kişinin kendi bedeniyle barışmasını sağlamak, bedeniyle ve kilosuyla alakalı veya yeme düzeniyle alakalı olan yanlış yargıları düzeltmek temel hedefler olarak gösterilir. Tedavinin psikolojik evresinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemler uygulanabilir.
Anoreksiya nervoza hastalığının bedende oluşturduğu çeşitli hastalıklar nedeniyle kişinin tedavi süresince hekimi tarafından önerilen belirli ilaçları kullanması gereklidir. Ayrıca bazı durumlarda kişiye antidepresan kullanımı da önerilir.
Kaynak
dusunenadamdergisi.org
dergipark.com.tr
e-psikiyatri.com
wikipedia.com