Antalya Çıralı’da yüzyıllardır sönmeyen Yanartaş’ın Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yataklarıyla bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Çıralı’nın güneyinde Akdeniz’in dibinde de doğalgaz çıkışları tespit edildi.
Antalya’nın Kemer İlçesi’ne bağlı tatil cenneti Çıralı, sahile çok yakın bir bölgede kayalıklar arasından sızan metan gazının yüzeyde hiç sönmeden yüzyıllardır yanmasıyla da meşhur. Her yıl yerli ve yabancı binlerce ziyaretçinin akınına uğrayan ve yeraltından sızan gazın birçok noktada yüzeyde alev alev yandığı Yanartaş’ın, Chimera olarak adlandırılan mitolojik bir canavarın ağzından çıkan alevler olduğu da hikaye ediliyor. Asırlardır sönmeyen bu ateşin sırrını çözmek için hem yurtiçi hem yurtdışından bilim insanları bölgede araştırma ve inceleme çalışmalarını sürdürüyor.
Çıralı’nın güneyindeki bölgelerde çamur volkanları olduğunu da anlatan Prof. Dr. Yağmurlu, “Bunun oluşu da Çıralı’dakine benzer doğalgaz çıkışlarının, Çıralı’nın güneyinde Akdeniz’in dibinde çıktığını da gösteriyor. Yani deniz tabanında da doğalgaz çıkışları var. Bunu da bu bölgedeki doğalgaz çıkışının varlığını simgeleyen önemli veriler olarak değerlendirmek mümkün. Kaş’ın ve Finike’nin güneyinde ayrıntılı jeoloji ve jeofizik çalışmaları yapmak önemli. Bundan sonra daha da büyük önem kazanıyor. Hem karada hem denizde doğalgaz aramalarına ağırlık vermemiz gerekiyor. Türkiye’nin enerji ihtiyacını hızlı biçimde karşılayabilmek ve doğalgaz açısından dışa bağımlılığını azaltmak için bu çalışmalara yoğunluk vermek son derece yararlı. Karada ve denizde çalışmalar yapıldı. Böyle bir çalışmada biz de elimizden geleni yapabiliriz” diye konuştu.
Diğer yandan, durmaksızın yanan ve ‘Olimpos’un Ateşi’ olarak da bilinen bu ateşin sırrını çözmek için Roma’da bulunan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nden Giuseppe Etiope de Romanya’nın Cluj-Napoca kentindeki Babes-Bolyai Üniversitesi’nden Artur Ionescu ile birlikte bir çalışma yaptı. Kayalıklar arasında birçok noktada yanan gazın metan olduğu, ancak bu metanın nereden geldiğinin bilinmediğine ilişkin bilimsel çalışmaya dair yurtdışında bir makale de yayımlandı.
Geofluids dergisinde yayımlanan makalede, Yanartaş’ta yüzeyin hemen altında bulunan ve çok nadir bulunan elementlerden olan rutenyumun metan için bir katalizör etkiye sahip olduğu anlatıldı. Yanartaş’taki sıcaklıkların rutenyum katalizörlüğündeki metanın oluşabilmesi için yeterli olduğu belirtilen makalede, işlenmemiş rutenyumun böyle bir katalizör etkisi gösterebileceğinin de ilk defa doğrulandığı, bunun da dünyanın herhangi bir yerinde ciddi miktarda abiyotik metan olabileceği anlamına geldiği kaydedildi. Etiope makalesinde, “Yeni bir hidrokarbon kaynağının önünü açmış olabiliriz” dedi.
Yer altından sızan gaz, yerden 30 santimetre yükseğe kadar ulaşabilen onlarca kayayı alevler içinde yakmaktadır. Bu alevlerin, Antik Çağ’ın İyonya’lı büyük yazarı Homeros’un İlyada Destanı’nda ateşler saçan canavarın da ilhamı olduğu düşünülmektedir.
Normalde bu tür alevli kayaçlar, biyolojik süreçler sonucu üretilen metandan beslenirler. Çünkü biyotik metan çok daha düşük sıcaklıklarda oluşabilir. Fakat Yanartaş’taki alevlerin beslendiği metan abiyotikti (cansızlardaki tepkimeler sonucu üretiliyordu). Bu da, jeologların kafasını karıştırıyordu, çünkü Yanartaş’taki jeolojik özellikler, metanın oluşabilmesi için yeterli sıcaklığı sağlamıyordu.
Roma’da bulunan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nden Giuseppe Etiope sonunda cevabı buldu. Romanya’nın Cluj-Napoca kentindeki Babes-Bolyai Üniversitesi’nden Artur Ionescu ile çalışan Etiope, Yanartaş’ta yüzeyin hemen altında bulunan ve çok nadir bulunan elementlerden olan rutenyum elementinin metan için bir katalizör etkiye sahip olabildiğini gösterdi. Böylece rutenyumun varlığında, laboratuvar ortamında bile, 100 derecenin altında abiyotik metanın oluşabileceğini ispatlamış oldu. Geofluids dergisinde yayımlanan makalelerinde ikili, Yanartaş’taki sıcaklıkların rutenyum katalizörlüğündeki metanın oluşabilmesi için yeterli olduğunu ilan ettiler. Kanada’daki Victoria Üniversitesi’nden Michael Whiticar şöyle söylüyor:
Bu sonuçlar, daha önceden sanılana kıyasla abiyotik metan üretiminin çok daha düşük sıcaklıklarda gerçekleşebileceğini ortaya koymuş oldu.
Bu deney, işlenmemiş rutenyumun böyle bir katalizör etkisi gösterebileceğini ilk defa doğrulamış oldu. Etiope son olarak şunları söylüyor:
Bu, Dünya’nın herhangi bir diğer yerinde de ciddi miktarda abiyotik metan olabileceği anlamına geliyor. Yeni bir hidrokarbon kaynağının önünü açmış olabiliriz.
Kaynak
Evrimagacı
how it works
space.com