Yalan detektörü testi, teste giren kişinin yalan söyleyip söylemediğini tespit etmek amacıyla fizyolojik tepkileri analiz etmek için tasarlanmıştır. Yalan detektörü testi; ABD Ulusal Bilim Akademisi, ABD Teknoloji Değerlendirme Meclis Dairesi ve Amerika Psikoloji Derneği gibi pek çok saygın kurum tarafından eleştirilmekle birlikte günümüzde şüphelilerin sorgulanmasında ve hatta işe alım süreçlerinde kullanılmaktadır.
Bazı ülkelerde adli soruşturmalarda ve hatta iş başvurularında bile kullanılan yalan makinelerinin çalışma prensibi aslında şaşırtıcı derecede basit. Bu makinenin hedefi, belli sorular karşısında bireyin verdiği cevaplar ile ölçüm ve değerlendirme yapmak. Teste giren bireye dört adet sensör bağlanıyor ve şunlar ölçülüyor: Nefes alma hızı, kan basıncı, nabız ve terleme. Test başladığında öncelikle oldukça basit birkaç soru sorularak, cevaplayan kişinin bu süreçteki normları ölçülüyor. Bu sorular genelde isim, yaş veya medeni durum gibi onun bireysel bilgilerini içeriyor. Bu esnada alınan cevapların doğru olduğu bilindiği için, ölçüm sonuçları sonraki sorularda bir standart olarak kullanılıyor. Ardından gerçek sorulara geçiliyor ve kayda alınan verilerde önemli bir değişiklik olmazsa bireyin doğru söylediğine kanaat getiriliyor. Genellikle yalan söyleme anlarında insanların çoğunda kan basıncı, nefes, nabız veya terleme oranlarında değişim görülür. Fakat bazı insanlar da doğruyu söylüyor olsalar bile heyecan nedeniyle aynı sendromları yaşayabiliyorlar. Dolayısıyla yalan makinesinde elde edilen veriler hiçbir zaman yüzde yüz doğruluk payına sahip olamıyor. Ayrıca bu konuda deneyimli biri teste girdiğinde soğukkanlılığını rahatlıkla koruyarak, tüm sorulara doğru cevap veriyormuş gibi davranıp yalan söyleyebilir. Özetle, yalan makinesi sonuçları bireysel olarak değişiklik gösteriyor.
Nasıl Çalışır?
Öncellikle bilmeniz gereken yalan detektörü testinin, sadece makineye bağlı olunan süre ile sınırlı olmadığıdır. Teste girecek kişi, test merkezine girdiği anda yetenekli uzmanlar tarafından gözlemlenmeye ve sözsüz ip uçları kaydedilmeye başlanır.
Poligraf yani yalan makinesi; test edilen kişinin solonum hızı, kan basıncı, nabız hızı ve terlemesine dair bilgileri tespit ve kayıt eder. Daha kompleks makinelerde MRI (manyetik rezonans görüntüleme) kaydı da alınır. Test sırasında üç tip soru sorulur. Konu ile alakasız sorular, konuya dair sorular ve teşhis soruları. Aynı soru iki hatta üç defa sorulabilir. Hatta bazen teste giren kişiden kasıtlı olarak yalan söylemesi istenir. Test süresi; 1 saat ila 3 saat arasındadır.
Yalan Makinesini Kandırma Yollarına Dair Tavsiyelerin Çoğu Etkisiz!
İnternet, yalan detektörü testinin nasıl geçilebileceğini konu alan yazılarla dolu ancak bunların çoğu kesinlikle etkisiz. Örneğin kan basıncını değiştirmek için ağrı kullanılmasına yönelik; “dilini ısırmak” vb. tavsiyeler işe yaramaz çünkü ağrı tansiyonda etkili olsa da terlemede etkili değildir. Benzer şekilde yalan söylerken gerçeği hayal etmek ve doğru söylerken yalanı hayal etmek de işe yaramaz çünkü testin temeli, gerçekler ile yalanlar arasındaki farka dayanmaktadır ve her ne kadar vücudunuzu farklı düşüncelerle manipüle etmek isterseniz isteyin yalan makinesi bu ikisi farkları yakalama olasılığı çok güçlüdür.
Testi kandırmaya çalışmak, çok ciddi bir manipülasyon gerektirdiğinden ve doğru söylerken bile yalan söylüyor damgasına maruz kalma riski olduğundan testi alt etmenin en güvenli yolu testi geçersiz kılmaktır. Testi geçersiz kılmanınsa iki yolu vardır.
1. Size ne sorulmuş olursa olsun tıpkı Zen gibi sakin olmak! (Çoğu insan bunu başaramaz.)
2. Size ne sorulmuş olursa olsun test boyunca tedirgin olmak!
Testi Geçersiz Kılma Taktikleri
Çoğu insan yalan söyleme niyetinde olsun olmasın yalan testine girdiğinde gerginleşir. Sinirlerle verilen fiziksel tepkiler yalan makinesini kandıramaz. Bu nedenle ölümcül korku duyusunu simule etmekte ustalaşmak gerekir. Yalan detektörü testini geçersiz kılmanın tek yolu doğal fiziksel tepkilerin verilmesini sağlayacak akıl oyunlarıdır. İşte bu akıl oyunlarından bazıları:
1. Test boyunca korkmuş, kafası karışmış ve yoğun stres altında kalarak testi geçersiz kılabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken nokta, sakin ve kontrollü görünürken içinizde gerginlik ve karmaşa yaşamaktır. İçinizde sizi gerginleştirecek bir problemle uğraşmak verimli sonuç verebilir. Örneğin çözümü zor bir matematik problemi ile uğraşmak ya da spesifik olarak sizi endişeye sevk eden bir şey varsa cevabınızı vermeden hemen önce endişe yaratacak sorunun sorulduğunu düşünmek vb.
2. Her bir soruya yanıt vermeden önce kendinize biraz zaman tanıyın. Sorulan sorunun konu ile alakalı bir soru mu, alakasız bir soru mu yoksa teşhis sorusu mu olduğunu belirleyin. Adınız ne, şu anda bu odada ışık yanıyor mu türünden sorular alakasız sorulardır. Alakalı sorular, sorgusu yapılan suça dair sorulardır. Teşhis soruları ise yalan söyleme olasılığı yüksek sorulardır. Örneğin; “hiç porno film izledin mi” vb.
3. Kontrol soruları sırasında nefesinizi değiştirin ama bir sonraki soruya geçerken nefesinizi yine normalleştirin. Bu değişikliğin boyutuna siz karar verin.
4. Sorulara cevap verirken tereddüt etmeyin. Komik olmaya çalışmayın. İşbirliği yapın şaka yapmayın ama aşırı arkadaşça da davranmayın. Mesafenizi koruyun.
5. Mümkün olduğunca sorulara “evet” veya “hayır” diye cevap verin. Soruyu genişletmek isterlerse “başka ne söylememi istiyorsunuz?” ya da “bu konuda daha fazla söyleyecek bir şey yok.” gibi cevaplar verin.
6. Yalan söylemekle suçlanırsanız tongaya düşmeyin. Suçlamayı mutsuz ve karmaşık hissetmek için yakıt olarak kullanın. Uyguladığınız akıl oyunları denetçinin çelişkili sonuçlar almasına yol açabilir. Bu nedenle sorgunuzun uzun sürmesine hazırlıklı olun.
7. Teste girmeden önce prova yapın. Birinden size soru sormasını isteyin ve bu sorulara yanıt verirken yukarıda bildirilmiş olan taktikleri uygulayın.
Bu taktikler testi geçersiz kılmaya yöneliktir. Dolayısıyla yalan detektörü testine bir iş görüşmesi sebebi ile girmişseniz testi geçersiz kılmaktan ziyade dürüst olmaya çalışmak daha iyi sonuç verebilir.
Testi Etkileyen Maddeler
Bazı maddeler ve tıbbi koşullar polgirafi testinin sonuçlarını etkiler. Bu nedenle yalan testinden önce uyuşturucu madde testi ve tarama anketi uygulanır. Kalp atışını ve kan basıncını etkileyen ilaçlar sonuçları etkileyebilir. Anti anksiyete ilaçları, esrar, eroin ve kokain gibi yasa dışı uyuşturucular, kafein, nikotin, alerji ilaçları, uyku ilaçları öksürük ilaçları vb. testi etkileyebilir.
Test Kimlere Uygulanmaz?
• Tepkilerini kontrol etme kabiliyetine sahip oldukları için sosyopat ve psikopat teşhisi konmuş hastalara yalan detektörü testi uygulanamaz.
• Bazı rahatsızlıklardan muzdarip olanlara (örneğin epilepsi, kalp hastalığı, inme ve zihinsel engel vb.) testi uygulamak doğru değildir.
• Aşırı derecede yorgun olanlara da test uygulanmamalıdır.
• Hamile kadınlar ise doktor onayı olmadığı sürece testten muaf tutulur.
Poligraf, duyguların vücudumuzun tepkilerinde ortaya çıkabileceği fikrinden gelir. Örneğin, korku hissedersem, bu korku terlemeye, kalp atış hızının artmasına ve nefes almanın düzensizleşmesine neden olur. Her şeyden önce, poligraf en çok suç işlediğinden şüphelenilen kişiler için kullanılır. Hukuk yetkilileri, sanığın ifadeleri sırasında doğruyu söyleyip söylemediğini belirlemek için kullanır.
Poligrafın kısa tarihçesi
1920’lerden itibaren insanlar aldatmayı algılayabilecek bir makine oluşturmaya başladı. Yalan makinesinin doğumunu böyle gördük. William Marston projeyi oluşturmaktan sorumluydu. Farklı kan basıncı ölçümlerine dayanarak bir aldatma eğrisi oluşturdu. Bununla birlikte, bilim insanları onun yalan dedektörünün sonuçlarını kanıt olarak kabul etmediler. Aslında, bilimsel topluluk bunu meşru bir prosedür olarak onaylamadı.
Kontrol soruları
Bunlar son derece belirsiz sorulardır. Çok kesin değildirler. Sorulara, yanıtın kendisinden şüphe duymadan, olumsuz bir şekilde cevap verilmesi imkansızdır. Çoğunlukla çok uzak gerçekleri ifade eder.
Davayla ilgili herhangi bir ilişkileri yoktur. Ancak bir süre önce, meydana gelen olay ile bağlantısı olabilecek kişinin yaptıkları ile ilgili benzerlik olabilir. Örneğin, eğer suç bir cinayet ise, görüşmeci görüşülen kişiden yaşamı boyunca birisine zarar vermiş olup olmadığını sorar. Bu soru ile bir suçlu veya masum bir kişi aynı uyarılma seviyesi gösterecektir.
Görüşme yapan kişi, kontrol soruları sırasında daha büyük bir etkilenim seviyesi sunan masum insanı belirlemeye çalışır. Bu sorular daha belirsiz olduğu için, onlar cevaplarında hata yapmaktan çekinirler. Davayla daha alakalı sorularda, daha az etkilenimle cevap verirler çünkü suçla hiçbir ilgileri olmamıştır. Bununla birlikte, suçlu taraf alakalı sorularda daha yüksek bir etkilenim gösterecektir. Bunun nedeni, bedenin bu tür sorulara kontrol sorularından daha fazla tepki vermesidir.
Etkili midir?
Sadece bazı sınırlamaları vurgulamış olsak da, raporlar çok daha fazlasını gösteriyor. Buradan, yalan makinesinin tamamen güvenilir olmaktan uzak olduğunu tespit edebiliriz. Poligraf kullanan birçok alanı düşünürsek, bu çok endişe verici bir durumdur.
Gerçek şu ki, poligrafın bazı eksiklikleri vardır. Bir uyarıdır bu aslında, çünkü doğru sonuçların elde edilmesini sağlamayan bir yöntem kullanmak, gerçekten masum olan birini mahkum etme olasılığını önemli ölçüde artırabilir.
Kaynak
Popsci.com.tr
Aklinizikesfedin.com
Wikipedia.com
Howitworks dergisi