Edgar cayce diğer kahinler gibi olası gelecek tahminleri dışında insanları doğa üstü olduğuna inandıran tıp alanında bazı hastalıkların tedavisi ve ne olduğunuda dile getirmiştir. Sıra dışı bir yaşamı olan kahini ele alacağız.
Birçok ünlü ve başarılı kahin, kehanetlerini uykularında rüya kanalıyla ya da derin bir konsantrasyonla sağladıkları trans durumlarında söylemişlerdir. Her ikisinin de ortak özelliği, bir gevşeme halinin oluşmasına imkan vermesiydi. Özel şartlarla yerine getirilen konsantrasyon ve trans hali belki de uykuda iken kendiliğinden sağlanıyordu. Nitekim yapılan günümüz Parapsikoloji araştırmaları bu görüşü desteklemektedir.
Trans haline geçerek kehanetlerini söyleyebilenlerden biri de, dünyaca tanınmış kahin Edgar Cayce’dir. Kendisinin günümüze dek gerçekleşmiş ve gerçekleşmeyi bekleyen çok sayıda kehaneti bulunmaktadır. Kehanetlerini uykuya benzer bir trans hali içinde söylediği için, kendisine “uyuyan kahin” lakabı verilmiştir.
Edgar Cayce, Trans halindeyken geçmiş ve gelecekle ilgili bütün soruları rahatlıkla yanıtlıyor; geçmişten ve gelecekten haberler verebiliyordu. Uyandığı zaman bunların hiç birini hatırlayamaması da konuyu daha ilginç bir hale getiriyordu. Bu da, onun gerçek anlamda bir transa girdiğinin en büyük göstergesiydi.[1]
18 Mart 1877’de Kentucky’de doğan ve 3 Ocak 1945’te Virginia Beach’ta hayata gözlerini yuman Edgar Cayce, hipnoz ile uyutularak trans halindeyken yaptığı ve kayda alınan “okumalar’la tanınmıştır. [3/2] Edgar Cayce, fizik üstü evrenin bilgilerini, uyarılarını ve kehanetlerini insanlığa aktarma görevi ile bedenlenmiş, tüm yaşamını yalnızca başkalarına faydalı olmaya adamış ve bunun karşılığında herhangi bir maddi kazanç sağlamayı düşünmemiş (ihtiyâcı olduğu halde) ender varlıklardan biridir. Ona “Sırların Adamı”, “Uyuyan Kahin” gibi sıfatlar yakıştırılmıştır.[2] Transta iken yaptığı teşhislerde, kimi değişik vakaların tedavisi için gerekli ilaçların nerede bulunabileceğini tarif etmiş, ayrıca astroloji, reankarnasyon ve Atlantis ile ilgili kehanetlerde bulunmuştur.[3]
Cayce hipnoz uykusundan uyanınca hiçbir şey hatırlamıyordu. Uykudayken bu işi nasıl başardığı sorulduğunda, yaşayan herhangi bir insan beyni ile ilişki kurabildiğini, bu beyin ya da beyinlerdeki bilgilerden, kendisine gelen hastaları teşhis edebildiğini, ilaçlar verebildiğini söylüyordu. Belki de bu anlarda Cayce’de bambaşka bir akıl canlanıyor ve insanlıkta dolaşan bütün bilgilerden, tıpkı bir kitaplıktan olduğu gibi yararlanıyordu. Bu işlem ışık hızıyla oluyordu. Fakat Edgar Cayce’nin durumunu bugün için açıklama imkânı yoktur.
Cayce’nin sekiz yaşındaki oğlu oynarken bir magnezyum patlamasına sebep olur ve doktorlar bir gözünü kurtarmak için diğerini çıkarmayı önerirler. Bunu kabul etmeyen Cayce, hipnoz sırasında gözlere 15 gün süreyle tannik asit pansumanı uygulanmasını söyler. Doktorlar bunun çılgınlık olduğunu söylemesine rağmen 15 gün sonra çocuğun gözleri iyileşir.
Bir uyku seansında 4 reçete yazdırmıştı ve bunların kime uygulanacağı bilinmiyordu. Sonradan kendisine başvuracak dört hastanın reçetesini 48 saat önce yazdırmıştı.
Bir seans sırasında da “Codiron” adında bir ilaç yazdırmıştı ve ilacı yapan firmanın adresini vermişti. Telefon edildiğinde ilaç firması şaşırmıştı, “Nereden duydunuz? Formülü yeni bitirdik ve ismini yeni koyduk” diyorlardı.[3]
I. Dünya Savaşı bittiğinde Edgar Cayce şöyle diyordu: “Eğer Ver Say Konferansı başarılı geçerse, dünya barış dolu bir bin yıl geçirecektir. Eğer başarısız olursa; insanlık 1940 yılında ikinci ve çok daha dehşetli bir savaşa sürüklenecektir.” [1]
Edgar Jayce ve Atlantis
Edgar Cayce’ye göre; Atlantisliler M.Ö. 10.500 yılından önce Mısır’a göç ettiler ve yanlarında Atlantis Uygarlığı’nın 40.000 yıllık kayıtlarını da götürdüler. Plato’ya göre ise, Mısırlı rahipler M.Ö. 500 civarında Yunan Filozofu Solon’a Atlantis’in hikayesini anlattılar. Eski Mısır’a ait kayıtlar, muhtemelen lahitlerden ve tapınaklardan yağmalanmış oldukları için nadir olsalar da, mutlaka bu Kütüphane’de bulunmuş olmalıydılar. Edgar Cayce, bu kayıtların en sonunda, Sfenks’in yakınlarında, henüz keşfedilmemiş ve tamamen toprağın altındaki bir başka piramidin içinde yer alan, kendi verdiği isimle “Kayıtlar Salonu’nda bulunacağını söylemişti.
Daha sonra, 80’li yılların ortalarında, Edgar Cayce’nin en küçük oğlu Edgar Evans Cayce, Atlantis’e ilişkin araştırmalar hakkında, Vakıf programlarının sonuçlarını da kapsayacak bir kitap yazmanın zamanının geldiğini hissetmişti. Kızı Gail Cayce, Schwartzer ve Douglas G.Richards ile birlikte yazdığı “Atlantis’in Gizemleri” (Harper ve Rowe) adlı kitabı 1988’de yayınlandı. Edgar Evans bize, Atlantis’e atıfta bulunan tüm ifadeleri saptamak için, 1 yıl boyunca babasının bütün “okumaları” üzerinde çalıştığını söylemişti. İstatistiksel olarak, bütün “yaşam okumaları’nın hemen hemen üçte birinin Atlantis’ten söz ettiği ortaya çıkmıştı.[5]
Daha sonra 80’li yılların ortalarında oğlu Edgar Evans Cayce, babasının Atlantis’e dair bilgilerini de kapsayan bir araştırma kitabı yazdı. “Atlantis’in Gizemleri” adlı kitap, 1988’de yayınlandı.[4]
Cayce, ayrıca, Atlantisli göçmenlerin, kayıtlarını Mısır ve Yucatan’a taşımayı kararlaştırdıklarını iddia etmişti. Görünen o ki, günümüz teknolojisi göz önüne alındığında, eğer kararlı bir çaba gösterilse, Cayce’nin söylediği gibi, Sfenks ile Nil Nehri arasında ve Sfenks’in sağ pençesinin yakınlarında bir yerde, böyle bir odanın gömülü olup olmadığını anlamak mümkün olabilecektir.[5]
Atlantis, henüz suların üstüne çıkmadı ama suların altında olduğu ve aynen Edgar Cayce’nin söylemiş olduğu yerde bulunduğu geçtiğimiz yıllarda ispat edildi. Edgar Cayce 1940 yılında yine bir trans halindeyken: “Poseidia Atlantis’in yükselecek ilk kısımlarında yer alacaktır.” diyordu. 1933 yılında ise, Atlantis’in yeniden keşfedileceğini söylerken, Poseida’nın Florida açıklarında Bimini’nin yakınlarında olduğunu ileri sürüyordu. Yıllar sonra Edgar Cayce’nin yine yanılmadığı ortaya çıktı. Bimini bölgesinde araştırmalar yapan Dr. J. Manşon, Jack Mayol ve Harold Climo, 1968 yılında Okyanus’un altında yer alan; taşlardan yapılmış yollar, büyük bir duvar ve yapılar keşfettiler. Bimini Duvarı olarak dünyaya duyurulan bu haber yine Edgar Cayce’nin hatırlanmasına sebebiyet vermişti.[1]
Ölümü
Presbiteryen Kilisesinin bir üyesi olan Cayce, hayatının son yılında günde ortalama 8 psişik okuma yapıyordu ve bu onu oldukça zayıf düşürüyordu. 2 Ocak 1945 günü iyice bitkin düştü [4] Cayce, öleceği günü ve saatini önceden haber vermişti. Çaresiz bir hastalığa tutulduğunu anlamıştı. “Akşam 5’te tamamen kurtulacağım.” diyordu. Hastalığı, “başka bir şey olmak’tı.[3] En sonunda ve 3 Ocak’ta da hayatını kaybetti.[4] Cayce, öldüğü zaman ardında, 43 yıl içinde yazılan 14.000 adet ayrıntılı “steno kaydı’nı bırakmıştı. Bunların içinde onun, geleceğe yönelik bazı kehanetleri de yer almaktadır.
Günümüzde Edgar Cayce takipçisi bir çok organizasyon ve kuruluş vardır.[3] O, bu yüzyılın sonuna doğru insanlığın aydınlanacağını ve büyük bir spiritüel uyanışa kavuşacağını da ileri sürmüş, eşine çok ender rastlanan kahinlerden biridir.[1]
Kehanetleri
Cayce, 1920’lerin ortasında yaptığı bir görüşmede, 1939 yılında borsanın çökeceğini ve bunu da büyük ekonomik bunalımın takip edeceğini söylemiştir. 1931 yılında ise, büyük bunalımın 1933’te sona ereceğini ifade etmiştir. Bunalım, gerçekten de 1933’te sona ermiştir.
Hitler’in Almanya yönetimine geleceğini ve makamından indirilene ya da dışarıdan bir müdahale gelene kadar da yönetimde kalacağını 1934 yılında söylemiştir.
Uluslararası dengelerin artık iyice kaybolacağını ve işlerin çığırından çıkacağını 1936’da, 2. Dünya Savaşı’nın ne zaman başlayıp ne zaman biteceğini de 1937 yılında öngörmüştür. Ayrıca, 1939 yılında, aktif göreve ileriki yıllarda çağırılıp çağırılmayacağını soran emekli bir Amerikan deniz subayına, 1941’de çağrılabileceğini söylemiştir. Nitekim A.B.D, 1941’deki Pearl Harbor baskını ile 2. Dünya Savaşı’na girmiştir.[6]
Cayce aslında iyi bir fotoğrafçıydı da. Ancak daha sonra bu işini de bırakmış, asli görevini hakkıyla yerine getirmek için stüdyosunu kapatmıştı. Öldüğü zaman ise 43 yıl içinde 8 binden fazla insana verdiği psişik öğütlerin gayet ayrıntılı 14.000 adet steno zaptını gerisinde bırakmıştı. Bunların arasında geleceğe yönelik kehanetleri de vardı.
Toplum, bilim ve jeofizik alanlarında doğruluğu sık sık kanıtlanan kehanetleri, genellikle olayların gerçekleşmesinden uzun yıllar önce söylenmişti. Savaşlar barış, işsizlik, ırk çatışmaları, sosyal çalkantılar vb. Konulardaki kehanetlerinin, karşısına tedavi için gelen insanların özel yaşamlarına ilişkin kehanetleri de zaman geçtikçe aynen gerçekleşti.
Cayce ulusların geleceğini nasıl görüyorsa, şahısların geleceklerini de aynı berraklıkta görüyor, onlara evleneceklerini, boşanacaklarını, çocukları olacağını, doktorluk, mimarlık, kaptanlık, askerlik gibi çeşitli meslek dallarını seçeceklerini de rahatlıkla ifade edebiliyordu.
Kehanetlerini transtayken söylüyordu ama Cayce uyanıkken de çevresindeki etkilere son derece duyarlıydı. Birgün bir konferans salonunu terk etmek zorunda kalışının nedeni de bu duyarlılıktı. Çünkü o sırada orada bulunan bütün gençlerin bir gün savaşa gideceklerini, içlerinden üç tanesinin de asla geri dönmeyeceklerini görmüştü.
Cayce geçmişin ve geleceğin kapılarını açabilen her ikisine de rahatlıkla girip çıkabilen bir insandı.
1939 yılından sonra görev yapacak olan başkanlardan ikisinin görev süreleri sona ermeden öleceklerini söyleyerek Roosevelt ile Kennedy’yi kast etmişti. 1929 yılındaki büyük ekonomik krizi, borsadaki çalkantıları ve işlerin 1933’te yeniden rayına oturtulacağını bilmişti. 1920’lerde Amerika’da ırkçılık çatışmalarının yaşanacağını ifade etmişti.
Kahinler, kehanetlerinin hangi tarihte gerçekleşeceğini genellikle söylemeyi reddederler. Ancak Cayce çoğu kez tarihte belirtmiştir. 2.inci Dünya Savaş’ının başlayış ve sona eriş tarihlerini ve Vietnam Savaşı’nın tarihini vermiş, bilim dünyasının henüz haberi yokken Lazer ışınının bulunacağını söylemişti. Bimini yakınlarında, deniz dibinde tarih öncesi kalıntıların da bulunacağını belirtmiş ve bu da gerçekleşmiştir.
Haluk Özden, “Ruh ve Madde”, c.31, sayı 366.
Wikipedia, “Edgar Jayce” maddesi, tr.wikipedia.org/wiki/Edgar_Cayce