Bir lise öğrencisi, son derece gelişmiş bir medeniyetin kanıtlarını aramak için gizemli bir şekilde kararan yıldızın verilerini derledi.
Tabby’nin Yıldızı olarak bilinen Boyajian’ın Yıldızı, ilk kez 2015 yılında parlaklığı rastgele yükselip düşen bir yıldız olarak keşfedilmiş ve manşetlere girmişti. O zamandan bu yana son zamanlarda devre dışı bırakılan Kepler Uzay Teleskopu da dahil olmak üzere pek çok teleskop yıldızın gizemini çözmek için göreve yollanırken, yıldız takibe alınmıştı.
David Lipman, 2016’da ‘yabancı mega yapıların yıldızı’ denilen, Kaliforniya Automated Planet Finder Telescope’tan (APF) Boyajian’s Yıldızı’nın halka açık gözlemlerini analiz etmeye başladı. Palo Alto, California’daki Kehillah Yahudi Lisesi’nde, bir okul bilimi projesi için veri setlerini inceleyen bir genç olan Lipman’ın incelemelerini büyülendim diyerek nitelendirmişti.
Yeni araştırmalar, yıldızın ışığında yıllardır gözlemlenen (ve arşiv verilerinden geriye doğru izlenen) garip parlama ve kısma dalgalanmalarının, yıldızın yörüngesindeki dağınık bir ekzomonun sonucu olabileceğini öne sürüyor.
Tabby yıldızı, bir sarı-beyaz cüce yıldız etrafında 1,280 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve 2015 yılında keşfedilmiştir. o günden beri bu gerçek bir baş aktör oldu. Karartması tamamen rastgele. Karartmanın derinliği de değişmektedir. yüzde 22’ye kadar azaldı ve geçen yıl sadece yüzde 5 oranında karardı
Bu davranış gezegenleri hemen hemen dışlar; bir dış gezegen, yörüngede dönerken bir yıldız ile Dünya arasından geçtiğinde, yıldızı düzenli aralıklarla yüzde 1 veya daha az küçük bir miktar karartacaktır.
Ek olarak, yıldızın genel parlaklığı zamanla azalmakta gibi görünüyor; 1890 ile 1989 yılları arasında arşiv verilerinde 0.193 büyüklüğünde solukluk tespit edildi.
Takip eden gözlemler, bazı dalga boylarının diğerlerinden daha fazla engellendiğini ortaya çıkardı , bu, opak katı bir nesnede (örneğin, uzaylı bir mega yapı gibi ) durum olmayacaktı .
Yıldızın, bir yıldız yığılma diskinin kalıntılarının hala yörüngede olamayacak kadar yaşlı olduğu düşünülüyor; her halükarda analiz, yıldızın etrafında dönen veya yıldızın içine düşen çok sayıda yakın malzeme olasılığını düşündürdü.
Bazı dalga boylarını daha etkili bir şekilde emen bir tür toz veya bir kuyrukluyıldız sürüsü en mantıklı açıklama gibi görünüyor, ancak bunun çılgın miktarda toz veya kuyruklu yıldız olması gerekir.
Bu malzeme nereden gelebilir? Columbia Üniversitesi’ndeki araştırmacılara göre uygun bir cevap olabilir: kendi gezegeninden ayrılmış ve yavaşça eriyen öksüz bir ekzomoon, yıldızın etrafında kümelenmiş bir bulutun etrafında dönen toz ve enkaz.
Columbia Üniversitesi’nden astrofizikçi Brian Metzger , “Ekzomoon, buharlaşan ve bu kayalardan uzaya fışkıran bir buz kuyruklu yıldızı gibidir” dedi .
“Sonunda exomoon tamamen buharlaşacak, ancak ayın yıldız tarafından eritilmesi ve tüketilmesi milyonlarca yıl alacak. Bu buharlaşma olayının gerçekleştiğini gördüğümüz için çok şanslıyız.”
Ploonet’ler, bir ekzomoon yörüngesinde döndüğü dış gezegenden ayrıldığında varsayımsal bir sonuçtur. Bu yılın başlarında, bilim adamları , dış gezegen yıldıza doğru göç ederken, bu ekzomunların yerçekimi etkileşimleriyle gaz devleri etrafında yörüngeden fırlatıldığı bir senaryo tanımladılar .
Daha önce de olduğu gibi bu gizemli davranış, buna neyin sebep oluyor olabileceğine dair spekülasyonları körükledi. Önceleri fikirler geçiş yapan kuyruklu yıldızlardan yutulan bir gezegene ve uzaylı mega yapılarına kadar değişim gösteriyordu. Ancak konuyla ilgili üretilen son çalışmalarla birlikte yıldızın ışık eğrisi sırasıyla sistemdeki bir kalıntı diskiyle ve Troya asteroidleriyle ve de dış Güneş Sistemi’ndeki bir halka sistemiyle ilişkilendirildi.
İlginç şekilde, Penn State Üniversitesi’nden profesör ve uzaylı mega yapı teorisini öne süren kişi olan Jason Wright, bu makale üzerine itiraz ediyor. Elbette ekip çalışmalarında kendisini çalışmasına atıfta bulunduğu için bu anlaşılabilir. Kendi web sitesinde, AstroWright’ta, teorinin çok sayıda kuvvetli noktası bulunduğunu, ama belirli gözlemlere açıklama getirmediğini belirtiyor.
Kendisinin de belirttiği gibi, Tabby’nin Yıldızı’nda gözlenen düşüşler, doğal bir olayla açıklanamayacak şekilde oldukça dik. Çalışmaları aynı zamanda uzun süreli kararma ya da IR ve milimetre dalga gözlemlerinin üst limitleri gibi şeylere de değinmiyor. Ama Wrigth’a göre belki de en çok göze batan, görülen türde bir kararmayı meydana getirecek kütle:
“Çok fazla asteroide ihtiyaçları var: gerçekte ne kadar olduğunu söylemiyorlar ama verdikleri sayı çok büyük: bir Jüpiter kütlesinden daha fazla! Böyle bir yığının gerçek bir gezegenin etrafındaki aynı yörüngede nasıl stabil olacağını anlamıyorum. Jüpiter’in Troya asteroidlerinin şu anda olduğu gibi işlemelerinin bir sebebi de, Jüpiter’i gerçekten rahatsız etmemeleri. Ayrıca bir Jüpiter kütlesindeki maddeyi bir gezegene çökmekten ya da üzerine düşmekten nasıl alı koyabilirsiniz? Üstelik bir Jüpiter kütlesi kadar kayayı nereden bulabilirsiniz?!”
“Tabetha’nın Halkaları” başlıklı ikinci makale de yakın zamanda MNRAS’a iletildi. Washington Üniversitesi McDonnell Uzay Bilimleri Merkezi ve Fizik Bölümü’nden Profesör Jonathon Katz tarafından yazılan makale, Tabby’nin Yıldızı’nda gözlenen düşüşlerin Güneş Sistemi içerisindeki maddeler tarafından, özellikle de Kepler’in görüş hattıyla KIC 8462852 arasındaki halkalı bir cisimden kaynaklandığını öne sürüyor.
insan gözünün yazılımlara göre çok daha ilginç sonuçlar vereceğini düşünen yönetim, tüm ışık eğrilerini dünya insanlarına açtı ve bilime katkıda bulunmak isteyen insanlar çok basit yöntemlerle bu verileri incelediler. Onlar da azımsanmayacak sayıda ötegezegen keşfinde bulundular. ABD’de ”Gezegen Avcıları” adı altında internette bir araya gelen kişiler -ki ben de üyeyim bu gruba- çok sayıda ötegezegen buldular. Bu grubun üyeleri, bir yıldızın ışığındaki garip değişime kafayı taktılar.
Bunun üzerine Tabetha Suzanne Boyajian adlı, doktorasını yeni vermiş olan ve doktora sonrası araştırmalar yapan genç bir kız bu yıldızı incelemeye başladı. Gerçekten yıldızın ışığındaki değişimler ilginçti. Dört yılda iki kez düzensiz ışık düşmeleri vardı yıldızın ışığında. Bunlardan birinde yüzde 15, diğerinde ise yüzde 22 yöresinde ışığı azalmıştı. Eğer ışığın azalmasına bir ötegezegen neden oluyorsa ışığı en fazla yüzde 4-5 oranında düşerdi ve olay dönemsel olurdu.
Dr. Boyajian artık bu işi tek başına götüremezdi ve yanına çok farklı gözlemler yapacak kişiler aldı. En sonunda yayınlanan makaledeki araştırmacı sayısı 29 olmuştu ama, ilk isim yine Boyajian’dı. Neden bu kadar çok isim girmişti çalışmaya? Çünkü Kepler bu değişimi bulmuştu ama çeşitli gözlemler yaparak araştırılması gerekiyordu. Örneğin hemen kırmızıöte bölgede hem ışık ölçümü yapıldı, hem de ayrıntılı fotoğrafı çekildi. Bir gözlemevinde sürekli ışık ölçümü yapıldı. Dünyanın en büyük teleskoplarından birinde yüksek ayırma güçlü tayfları alındı, daha neler neler.
Toz halkası nereden geldi?
Tabby’nin yıldızı geride kalan iki yılda astronomi dünyasına hiç olmadığı kadar büyük bir heyecan yarattı. Binlerce araştırmacı uzun yıllara dayanan verileri inceledi ve birçok gözden kaçan bilgiyi de fark etme şansı buldu. Sonuçta “uzaylıları” bulmamış olsak da, Tabby’nin yıldızı bilim dünyası için büyük bir tecrübe oldu. Yıldızın gizemi de sona ermekten henüz çok uzak.
KIC 8462852’nin etrafını saran toz parçacıkları sıcak değil. Kısaca, yıldızın sıcağından uzak kalacak bir mesafedeler. Dahası, inanılmaz küçükler. Sigara izmariti parçacıkları kadar olmaları, yıldızın ışığı tarafından dışarı itildiklerine işaret ediyor.
KIC 8462852 yıldızının gaz ve toz bulutu ile çevrili halini gösteren çizim. [NASA]En önemli ipucu, tozun bir kaynağı olması gerektiği. Bu da bir zamanlar KIC 8462852 etrafında büyük bir patlama yaşandığı anlamına gelebilir. Zamanında KIC 8462852 için “enkaz ile örtülü bir karadelik” teorisini öne süren astronom Steinn Sigurdsson, “Eğer toz yıldızın çevresinde ise bir F yıldızının bunu nasıl yaptığını anlamamız lazım” ifadesini kullandı. Bir diğer önemli soru, benzer durumun Evren’de ne kadar sık rastlandığı.
Columbia Üniversitesi’nden Brian Metzger, 2016’da Tabby’nin bir gezegeni veya uydusunu yutmuş olabileceğini öne sürmüştü. Açıkçası, her ne kadar uzaylı mega yapı hipotezi çürümüş olsa da, gizemli toz bulutunun nasıl oluştuğunu halen bilmiyoruz. 2018 ile başlayan yeni süreçte, astronomların bu gizeme odaklanacağını söylemek zor olmaz.
Kaynak
Uzaydanhaberler.com
Kozmikanafor.com
Popsci.com.tr
sciencealert.com/a-new-explanation-for-tabby-s-star-a-melting-ploonet