Dünya’nın yörüngesinin bir uzay çöplüğüne döndüğünü uzun zamandır duyuyoruz. Peki ama bu çöplük, daha ne kadar büyüyebilir? Bunun ne gibi etkileri olur? Çarpışmalar ortaya çıkmaz mı? Çarpışmaların etkileri neler olur? vb. soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
Kessler Sendromu Nedir?
Şu anda Dünya Yörüngesinde binlerce yapay uydu, her daim 6-8 astronotun görev yaptığı Uluslararası Uzay İstasyonu bulunuyor. Bu uydulardan bazıları görevlerini tamamladıklarında ya mezarlık yörüngesine itilirler ya da yavaş yavaş irtifa kaybederek, Dünya’ya yaklaşır ve yanana kadar gezegenimizin etrafında varlıklarını sürdürürler.
Kesler sendromu, Dünya Yörüngesine gönderilmiş olan nesnelerin (uydular, teleskoplar, araştırma araçları vb.) çarpışarak daha fazla uzay enkazına yol açması, uzay enkazının artışının da çarpışma olasılığını artırması anlamına gelen duruma verilen isimdir.
Kessler Sendromu Nelere Yol Açabilir?
• Bu uzay enkazları, LEO’daki (çoğu uzay aracının hareket ettiği yörünge) görevine devam eden araçlardan birine çarpma ihtimali her geçen gün artmaktadır. Üstelik her bir çarpışma uzay enkazı parçalarının artmasına yol açmaktadır.
• Gönderilecek olan yeni araçların bu enkaz bulutundan kaçınmalarını sağlayacak bir şekilde fırlatılmaları her gün daha da zor bir hale gelmektedir. Yani LEO’nun uzun vadeli kullanımı tehlikeye girmiş durumdadır.
2014 yılı verilerine göre Dünya yörüngesinde dönen devletlerin ve şirketlerin kullandığı aktif uydu sayısı 2000…
Parçalanmış cisimler çok küçük oldukları için tespit etmek de epey zor. Tahminlere göre düşük yörüngede dolaşan 1 cm ila 10 cm arası büyüklükteki nesne sayısı -yani çöp sayısı- 600,000.
Bazı bilimadamlarına göre Kessler etkisi kaçınılmaz sonken bazı bilimadamları insanlığın uzay çöpleri sorununa karşı çözüm yolları üreteceğine inanmaktadır. Uzay çöplerinin tehlikeli hale gelmesiyle bazı kurum ve firmalar çöplere karşı bir takım projeler geliştirmişlerdir. İsviçre Uzay Merkezi tarafından 2012 yılında uzay çöpleri için CleanSpace One (Temiz Uzay Bir) isimli proje başlatılmıştır. Projeye göre yörüngeye gönderilen bir temizleme aracı, büyük parçaları toplayarak atmosfere gönderecektir. Atmosfere giren parçalar sürtünme kuvveti sayesinde yanacak ve böylece büyük boyutlu çöpler temizlenecektir. Proje resmi olarak hala devam etmekte fakat kaynak sıkıntısı yüzünden yavaşlamış durumdadır.
Bir başka proje de Avrupa Uzay Ajansı’nın geliştirdiği e.Deorbit isimli projedir. Bu projede ağ fırlatarak büyük parçaları yakalayan bir uzay aracı, yörüngedeki çöpleri toplayarak atmosfere bırakacaktır.
Bu projelerin yanında NASA ve JAXA (Japon Havacılık Ajansı) da bazı projeler üzerinde çalışmaktadır. NASA güçlü lazerler kullanarak küçük boyutlu çöpleri buharlaştırmayı hedeflemektedir. Japonların projesi ise manyetik alan yayarak çöplerin hızını azaltan ve böylece atmosfere girmelerini sağlayacak bir temizleme aracı üretmektir. Ne yazık ki Japonların projesi 2017’de test edilmiş ve başarısız olmuştur.
Sandra Bullock ve George Clooney’in başrollerinde oynadığı Gravity filmi de buna benzer bir gerçekliği gözler önüne serdi. Aslında Gravity, Kessler Sendromu olarak bilinen bir teoriden besleniyordu.
1978 yılında NASA’da görevli bilim insanlarından Donald. J Kessler, yörüngedeki devasa iki objenin çarpışmasıyla yıkıcı bir zincirleme reaksiyonun başlayabileceği fikrini öne sürmüştü. Gezegenin yerçekimi yüzünden, enkaz yörüngede dönmeye devam edecek. Bu yüzden belki de birkaç yüz yıl boyunca uzaya roket fırlatamayacağız.
NASA, olası bir kaza durumunda Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunan insanları hızlıca tahliye edebilecek bir çözüm bulmaya çalışıyor. Bunun için cankurtaran botu projesi başlatıldı. Bütçe kısıtlaması yüzünden NASA bu olaya el atamıyor. Ama anlaşma imzaladığı Beoing, Sierra Nevada Corp. ve SpaceX gibi firmaların çalışmalara başlamasını istedi.
Projeye göre UUİ’ye yerleştirilecek bir kaçış botu bulunacak. Hali hazırda istasyon üzerinde, kilitli halde 2 adet Soyuz kapsülü bulunuyor. Ancak bunların istasyondan ayrılması, gerekli verileri alıp, yörüngeden gezegene iniş yapması oldukça zaman alıyor. Yeni proje ile hızlı bir şekilde istasyondan doğruca, yeryüzüne inecek bir cankurtaran botu yapılması amaçlanıyor.
Uluslarası Uzay İstasyonu’nun görev süresi 2024‘e kadar devam edecek. Henüz bu projenin ne zaman hayata geçirileceği bilinmiyor. Ancak özel havacılık firmalarının teknolojik seviyesi sayesinde, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu proje gerçeğe dönüşebilir.
Kaynak
Bilimma.com
Technopat.net
All about space dergi