Evrene Pozitif mesaj yollamak ve düşüncelerin tüm evreni dolaşması ile ilgili olan bu yasa hakkında detaylı bilgiler vereceğiz.Düşünceleriniz iyi ve olumlu ise olumlu ve pozitif tüm enerjileri çekebilirsiniz.
Çekim Yasası kimilerinin hayatındaki gelişmeler için önemli bir yere sahipken, kimileri içinse tam bir hüsran söz konusu. Kişiye göre değişiklik göstermeyen ve herkes için aynı şekilde işleyen bu yasa, tam olarak anlaşılamadan birçok kişi tarafından istekleri doğrultusunda kullanılmak istendi. Amaçları bilinçli olarak tüm isteklerini elde etmek olsa da, istediklerini elde edemediler. Elde edememelerinin ana nedenlerinden birisi de; hayati önem taşıyan bu evrensel yasayı, basit bir araç olarak görmeleri ve kullanmaya çalışmaları olmuştur.
Her ne istiyorsanız, elinize bir kağıt alın ve bütün istediklerinizi şimdiki zaman kipi ile yazın. Örneğin;”Beni seven, bana değer veren biri ile tanışmak ve onunla mutlu bir ilişki kurmak istiyorum.” deyin. Bu kadar basit, gerisi kendiliğinden oluşacaktır. Evren bunu sizin ayağınıza getirecektir. Tabi bunun için bir takım uygulamalar vardır. Birinci kısmı istemek, evet istemek diyorum çünkü ne istediğimizi bizler bilmiyoruz. Bu sebeple ikilemler arasında gidip geliyoruz. Ne istiyorsunuz, öncelikle onu belirleyin kafanızda ve yukarıda anlatıldığı şekilde bir kağıda dökün. İkinci kısım ise niyet kısmı yani ne istediğinize dair tamamen niyetlenecek böylelikle onu ne kadar çok arzuladığınızı kendinize ve evrene ispat edeceksiniz. Son ve en önemli kısım ise istediğiniz şeyle aynı hatta olmanız yani onu tasavvur etmenizdir. Hayal demiyorum çünkü hayal kavramı olmayan şeyleri kapsar. Ben burada tasavvur kelimesini kullanıyorum ki tasavvur etmek demek düşündüğünüzü tamamen hissetmek ve onu yaşamak demektir. Yani nasıl bir araba modeli aklınızda var ise her gün düzenli olarak gözlerinizi kapatıp o arabayı sürdüğünüzü tasavvur edin. ya da aklınızdaki ev için alışverişe çıkın vs… Ne vakit ki isteğinizi tamamen ve canı gönülden hissettiğinizde o zaman siz bu isteğiniz ile aynı hata geçmişsiniz demektir ki bu da isteğinizin gerçekleşmesinin an meselesi olduğunun göstergesidir.
Benzer benzeri çeker
Çekim yasasının, “benzer, benzeri çeker” şeklindeki sloganı, aslında bazı gerçekleri hemen dile getirmiş olur. İnsan dev bir mıknatıs gibidir, mıknatısın iki kutubu gibi işler; frekansı ile uyumlu şeyleri kendine çeker, uyumsuz olanları kendinden uzaklaştırır.
Düşüncelerimiz ile evrene sürekli mesajlar göndeririz. Bu düşüncelerin belirli frekansları vardır, bu frekanslar gidip, kendine en çok benzeyen frekans ile örtüşür. Bu şekilde bilincimizde ne tür düşünceler ve inançlar var ise, bu inançlara uygun deneyimleri hayatımıza çekeriz. İnanılan ve düşünülen şeyden kopulmadığı sürece, o şeyin gerçekleşme ihtimalini arttırırız. İster pozitif, ister negatif düşünce olsun odaklandığımız süre içersinde, bize yaklaşır.
Tam bir kişiyi düşünürken, o kişiden telefon aldığınız oldu mu? Doğru zamanda doğru yerde oldunuz mu? Tesadüf diye adlandırdığımız durumları zaman zaman yaşarmısınız? Alışagelmiş hataları tekrar tekrar yaşarmısınız?
Yaşadığınız deneyimler, olaylar, içinde bulunduğunuz koşullar, eylemler bilinçaltınıza iletilir ve inancınız olarak kabul edilir. Bilincinizin yaptığı gibi, bilinçaltınız her bir şeyi muhakeme etmez, sizinle tartışmaz. Olumlu, yada yıkıcı düşünceleri ayırt etmeden kabul eder. Yani düşüncelerinize – telkinlerinizin doğasına göre tepki verir.
Kendinizi kötü hissediyorsanız, “Kendimi kötü hissediyorum.” sinyali yayarsınız, ruhunuz kötü bir hale bürünür. Eğer sürekli yakınıyorsanız, yakındığınız şeyi kendinize çekersiniz, hatta korktuğum başıma geldi dersiniz. Olaylara karşı olumlu bir bakış açınız var ise, olumlu olaylar, ya da durumları kendinize çekersiniz ve onlar hayatınıza girer.
Farkındalıkla, boş ve anlamsız düşüncelerden uzaklaşıp, daha berrak düşünceler oluşturmayı, hayatınızı mükemmele taşımayı hedefleyebilirsiniz. Sınırlayıcı, kısıtlayıcı düşünce kalıplarını fark ederek, hayatınızdan çıkarıp, yerine güçlendirici, yapıcı inançlarınızı yerleştirip, hayatınızı, bu inançlarınız doğrultusunda şekillendirip, mutluluğu, bereketi ve sevgiyi yaşamınıza katabilirsiniz.
“Aklıma gelen, başıma geldi” dediğinizde, başınıza gelen şey, sizi mutlu etsin. Etrafınızdakilerin yüksek çıkarlarına hizmet edecek, harika bir şey olsun. İşte bunu istiyordum ve çok şükür oldu diyebileceğiniz harikalar yaratın.
Çekim Yasası işe yarıyormu ?
Düşünce dediğimiz zaman beynimizdeki nöronların elektrik salınımlarından ibarettir. Ama aynı zamanda düşünce bu durumda bir enerjidir. Atom bilimi olan Kuantum hayata farklı bir açıdan bakmamıza neden olur. Kuantum fizikçi şöyle der “Madde yoktur. Her şey beynimizin algı mekanizmasında kurulu bir düzendir”. Madde yok ise o zaman şu anda bu yazıyı nasıl okuyorum diyebilirsiniz. İşte bunu ilişkilendirmek ve anlamak biraz zaman alır. Madde dediğimiz kavram tümüyle atomlardan oluşmuştur. Kısaca her şey atomlardan yani enerjiden meydana gelmiştir. Fizikte hatırlayın “Maddeyi oluşturan en küçük yapı taşı atomdur”. Atom ise enerjidir. Kısaca size bir kuantum gözlüğü versem dünyayı bir bütün halinde trilyonlarca küçük ışık olarak izleyeceksiniz. Her şey birbiri ile bağlantılıdır. Kısaca düşünce bir atomu değiştirir bir atom diğerine etki eder ve diğerlerine ve sonunda her şey birbirine etki eder. İşte bu hayatımızı değiştirebilir diyorsanız, üzgünüm ama kuantum evren ile atom üstü evren farklı kurallar ile hareket eder. Kısaca bu yaşadığımız, gördüğümüz, dokunduğumuz tattığımız hayat ne kadar katı kurallar ile çevrili ise Kuantum evren o kadar esnektir. Peki o halde çekim yasası nasıl işliyor ya da gerçekten işliyor mu? Çekim yasası dediğimiz kavram niyet kavramı ile aynı neredeyse. Niyette istemekten ve çağırmaktan geçer. “40 kere söylersen olur” diye bir deyişimiz bile var. O halde düşüncelerimiz gelecek hayatımızda büyük rol oynuyor. Kesinlikle rol oynuyor. Ama bir farkla düşüncelerinizi gerçekleştirecek olan sizsiniz. Hazır olmadığınız hiç bir şey dileseniz de size gelmeyecektir. Hazır olduğunuz halde istemediğiniz şeyler ise size gelecektir. Burada ana kavram hayatınıza çekeceğiniz şeyleri sizin tam olarak belirleyemediğiniz. Unutmayın bilinçaltı seviyeniz hayatınızı yönlendirmede bilinçten yani sizden daha büyük rol oynuyor. Hayatınızı yönlendirirken yapmanız gereken en önemli şey doğru planlar. Kısaca çekim yasası dediğimiz kavram bir yere kadar var ama gerisi size ve azminize kalmış.