Günümüzün en tanınan astronotlarından birisi olan Scott Kelly, aynı zamanda bir astronom ve uçuş mühendisi. Kendisi Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) görev süresi rekorunu elinde bulunduran kişi. Bu muhteşem uzay gönüllüsü, kendi tecrübelerinden yola çıkarak uzayda gördüğü en garip şeyi anlattı.
Astronomi alanının tanınan ve emekli olan simaları, kariyerlerinin ardından uzay konusunda diğer insanları bilgilendirmek için önemli mesailer harcıyorlar. Reddit üzerinde düzenlenen Ask Me Anything etkinliğine katılan astronot Scott Kelly, belki de çoğumuzun asıl beklentisini karşılamayacak açıklamalarda bulundu.
Dünya’nın çevresini günde 12 kere dolaşan Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görev süresiyle rekor kıran Scott Kelly, 1 yıl boyunca uzayda yaşamıştı. Bu görevinin ardından genlerinin değiştiğine dair haberler çıkan Kelly, Dünya üzerindeki ikiz kardeşiyle yapılan kıyaslamalarla bilime kaynaklık etti. Kelly’nin genetiğinin değişmediği sonradan anlaşılmış, NASA’nın sebep olduğu yanlış anlaşılma da giderilmişti.
NASA, bu çalışmanın Mars’ta 3 yıllık sürecek bir göreve giden ön adım olduğunu bildirdi. Standart olarak, Astronotlar Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 6 ay geçiriyorlar. Mars’ta bir görev ise 3 yıl alabilir.
Araştırmacılar, Scott’ı dünyadaki ikiziyle karşılaştırarak fizyolojik ve psikolojik olarak inceledi. Bu araştırmaların bir kısmında çeşitli proteinleri karşılaştırarak ikizlerin bilişsel değişimine baktılar.
NASA İnsan Araştırma Programı Araştırmacıları Çalıştayı (IWS) 2017’den 10 araştırma ekibi ilk bulgularını sundular. 2018 IWS’de bu bulgular doğrulandı. Araştırmacılar aynı zamanda Scott’ın dünyadaki bilgilerini kullandılar.
Araştırmacılar, uzay yolculuğunu oksijen yoksunluk stresi ile yükselen inflamasyon ve beslenme değişikliği sebepli gen ifadesinin değişmesi ile bağlantılandırdı. Bu değişikliklerin bazıları Dünya’ya inişten kısa bir süre sonra normale döndü. Ama birkaçı 6 ay geçmesine rağmen hala eski haline dönmedi.
Araştırmacılar, 2017’de Scott Kelly’nin kromozomlarının telomerlerinde farklılık keşfetti (Telomerler, kromozomların uçlarında yer alan DNA dizileri). Uzaydayken telomerlerin daha uzun olduğu bulundu. Bu değişiklik ileri testlerle doğrulandı ve telomerlerin Dünya’ya dönüşündeki 2 gün içinde eski haline döndüğü ortaya çıktı.
Araştırmacılar dünyaya indikten sonra Scott Kelly’nin genlerinin %93’ünün normale döndüğünü buldular. Değişen %7’lik kısımınsa; bağışıklık sistemi, DNA tamir, kemik formasyon ağları, oksijen yoksunluğu ve yükselmiş karbondioksit seviyeleri genleri ile bağlantılı olan genlerde uzun süreli değişiklikleri içeriyor olduğu düşünülüyor.
İkiz çalışmalarındaki farklı çalışmalar aşağıdaki grafikte özetlenmiştir. Bu grafik NASA tarafından bu yıl yayınlandı. Araştırmaların, NASA’nın uzaydaki insan bedeninin yıllar içindeki durumu hakkında bilgi edinmesini sağlayacağı ve astronotların güvenliğinin ve sağlığının öncelikli olduğu bildirildi.
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) ve Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 51 yaşındaki Kelly ve 55 yaşındaki Kornienko ile UUİ’de altı ayını tamamlayan kozmonot Sergey Volkov’u taşıyan Soyuz kapsülünün 3.5 saatlik yolculuğun ardından Kazakistan’a indiğini açıkladı.
İnişin ardından Rusya’dan yapılan açıklamaya göre, Kornienko ve Volkov’un sağlık durumlarının inceleneceği, ardından da değerlendirme ve rehabilitasyon için başkent Moskova yakınlarındaki Star City’e götürülecek. Daha önceki görevleriyle uzayda geçirdiği toplam süre 520 güne ulaşan Kelly ise ailesiyle buluşmak ABD’nin Houston kentine gitmek üzere yola çıkacak.
Kelly ve Kornienko, UUİ’deki görev süreleri sırasında Dünya’nın çevresini 5 bin 440 kez döndü, uzayda yaklaşık 232 milyon kilometre yol kat etti ve 10 bin 880 gün doğumu ve gün batımına tanıklık etti.
KELLY UZAY’DA EN UZUN SÜRE KALAN ABD’Lİ OLDU
Öte yandan NASA’nın Mars ile ilgili projelerini hayata geçirmeden önce insan bedeninin uzay koşullarındaki yaşama nasıl tepki vereceğini ölçmek için bir astronotunun UUİ’de bir yıl geçirmesine karar vermesinin ardından görevlendirilen Kelly, uzayda en uzun süre kalan ABD’li oldu.
Tek bir seferde uzayda en uzun süre kalma rekoru ise 8 Ocak 1994 ve 22 Mart 1995 arasında Mir Uzay İstasyonu’nda 437 gün 18 saat geçiren Rus kozmonot Valeri Vladimirovich Polyakov’a ait.
Kelly’nin Kaleminden Kısa bir Not
Uzayın derinliğinde 350 kilometre aşağıdaki Dünya’ya baktığımda, onu çoğu kişinin bilmediği kadar yakından tanıyormuşum duygusuna kapılıyorum. Kıyılarını, kara parçalarını, dağlarını ve ırmaklarını görüyorum. Başta Asya olmak üzere Dünya’nın bazı yerleri öyle bir hava kirliliğiyle kaplanmış ki, tedavi edilmesi ya da en azından sağaltım şansı verilmesi gereken bir hastayı andırıyorlar. Gözdeki bir kontakt lens kadar ince duran atmosferimizin ufuk çizgisi, kırılganlığıyla bizim koruyuculuğumuza ihtiyaç duyuyor izlenimi veriyor. Dünya’nın en sevdiğim manzaralarından biri, açıklı koyulu renkleriyle muhteşem bir kontrast oluşturan Bahamalar . Okyanusun canlı laciverti çok daha parlak bir turkuvazla iç içe geçiyor, güneşin sığ alanlardaki kumlardan ve resiflerden yansıdığı yerlerde altın rengi bir sarmal oluşuyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’na ne zaman yeni mürettebat gelse, Bahamalar’ı göstermek için onları mutlaka Cupola’ya –Dünya’ya bakan pencerelerden oluşan modül– götürmeyi kendime ilke edindim. Bu görüntü, izleme ayrıcalığına sahip olduğum Dünya manzarasına bakmak ve değerini anlamak gerektiğini anımsatıyor bana.