Herkes nerede sorusuyla başlayan paradoks 60 yıl önce yanıt aranmaya başlamış bir sorudur. Paradoks aslında evrende yalnız olup olmadığımızı ve uzaylılar varmı yokmu sorularını kapsayan kısa kalıptır.
Dünya dışı zeki uygarlıklar varsa neden gelip bizi ziyaret etmiyor veya uzaktan merhaba demiyorlar? Buna Fermi Paradoksu diyoruz. Oxford Üniversitesi bünyesindeki İnsanlığın Geleceği Enstitüsü, ünlü Drake denklemini kullanarak uzayda zeki yaşam olasılığını yeniden hesapladı. Öyleyse herkes nerede?
Gerçekten de radyo sinyalleri varken dünya dışı uygarlıklar bulmak için onlara gitmemize gerek yok. Onların da ışıktan hızlı yolculuğu keşfederek yüzlerce ışık yılı uzaktan gelip bizi ziyaret etmesine gerek yok. Basit TV yayınları yaparak uzaya rastgele radyo sinyalleri göndermeleri yeterli.
Bunun için Dünya’yı hedeflemeleri de gerekmiyor. Radyo dalgaları uzaya 360 derece yayılıyor ve yoluna çıkan bütün gezegenlere ulaşıyor. Doğrusu Fermi Paradoksu uzaylılar neden yok sorusunu yanıtlamamızı oldukça zorlaştırıyor
Fizikçi Enrico Fermi, 60 yıl önce “Herkes nerede?” diye sordu ve bunun net cevabını bulamayınca Fermi Paradoksu doğdu; çünkü uzaylılar varsa onları çoktan bulmuş olmamız gerekiyordu. Bunun sebebi ise TV ve radyo yayınları:
Sonuçta insanlar 1936’dan beri televizyon izliyor, TV yayınları radyo sinyalleriyle iletiliyor ve bu sinyaller uzaya yayılıyor. Öyle ki insan uygarlığı, TV yayınları başladığından bu yana 82 ışık yılı çapında bir küre içerisinde varlığını duyurdu, olası uzaylılara “Hey biz insanız ve Dünya’da yaşıyoruz!” dedi.
Özel uzay şirketi ile Marsta koloni kurmak isteyen Elon Musk, bilim dünyasının en çok tartıştığı konulardan birisi olan ‘evrende yalnız mıyız?’ tartışmasına dahil oldu. Musk, Fermi Paradoksu hakkında açıklamalarda bulundu. Musk’a göre eğer evrende bizden başka akıllı varlık yoksa bu iyi bir haber.
Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir araştırma, evrende gerçekten de yalnız olabileceğimizi öne sürdü. Bunun üzerine kişisel Twitter hesabından bu araştırmayı paylaşan Musk, paylaşımına şu notu ekledi: “İşte bu yüzden, bilincimizin ışığını kullanarak bir uzaylı uygarlığı haline gelip, yaşamımızı diğer gezegenlerde de sürdürmeliyiz.”
Musk konu ile yaptığı bir diğer açıklamasında ise şu ifadelere yer verdi: “Şu anda gözlemlenebilir evrende yaşayan tek uygarlık olup olmadığımızın bilinmesi, yaşam alanlarımızı genişletmek için yeni fırsatlar sunuyor”
Uzaylılar bizimle neden bağlantı kurmuyor? Pek çok filme konu olan bu olayın neden henüz gerçekleşmediğini araştıran bilim insanları olası diğer senaryoları belirlemişti.
Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir. Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş olabilir.
İşte Oxford Üniversitesi araştırmacıları da topun bu iki kamp arasında, yani uzaylılar var diyenlerle yok diyenler arasında gidip gelmesinden sıkıldılar. Böylece Oxford bünyesindeki İnsanlığın Geleceği Enstitüsü (FHI) üyeleri, ünlü Drake denklemini kullanarak uzayda yaşam olasılığını tekrar hesaplamaya karar verdiler ve herkes nerede sorusunu yeniden sordular.
Araştırmacılar derken tam bir rüya ekipten söz ediyoruz: 20 yıldır dünya dışı uygarlıklar konusunda araştırma yapan Anders Sanberg, nanoteknoloji terimini ilk kez kullanan Eric Drexler ve yine Oxford’dan ünlü ahlak filozofu Tod Ord bu işe el attılar. Öyleyse biz de uzaylı aramaya Samanyolu Galaksisi’nden başlayalım.
Enrico Fermi 1950 yılında Fermi Paradoksu’nu ortaya attığı zaman, Samanyolu’nda 400 milyar yıldızve evrende 70 milyar trilyon yıldız olduğunu hesaplamıştı. Zeki yaşam dünya dışında çok nadir olsa bile, galakside bu kadar çok yıldız varsa uzaylıların bize çoktan merhaba demiş olması gerekir dedi.
SpaceX’in en büyük hedeflerinden birisi, insanlığı çok gezegenli bir yaşam formu haline getirmektir. Şirketin Mars roketleri denenmeye başladı ve Mars’a düzenlenecek ilk insanlı seferin 2024 yılında gerçekleştirilmesi bekleniyor. Bunun için tasarlanan BFR adındaki dev roketler çoktan tasarım aşamasından da geçtiler.
Oxford araştırmacıları söz konusu çalışmalarında, Samanyolu’nda bizden farklı bir yaşam formunun olmaması ihtimalini %53 ila %99.6 arasında bir olasılığa dayandırdılar. Gözlemlenebilir evrende yer alan diğer galaksiler için bu oranlar %39 ila %85 oluyor. Yani bilim insanlarına göre çok büyük ihtimalle bizler yalnızız.