İnsanın doğası gereği ses ile iletişim vazgeçilmez düşünce aktarım yeteneğidir. Beynindeki fikirleri konuşma yolu ile aktarım milyonlarca yıldır neslimizin kullandığı yöntemdir. İşte size aslında her insanda var olan diğer iletişim tekniğini anlatacağız.
Telepati, aslında her insanın doğuştan sahip olduğu ve beyninin içine entegre edilmiş bir cep telefonu gibidir.
Herkes telepati kurar. Gün içinde binlerce örnekle karşılarız. Bir arkadaşımızdan bahsederken bir anda bizi araması, günün sıradan bir anında bir anda yıllardır görmediğimiz birinin aklımıza gelmesi, telefonun çalacağını hissetmemiz ve o an çalması… Bunların hepsi telepatidir ve herkesin başına gelir.
Bazı insanlar diğerlerine göre telepatiye daha açık olabilir ve dolayısıyla onlar çok daha erken yaşlarda telepatiyi hayatlarında bir araç olarak kullanmaya başlayabilirler. Bazıları ise sonradan çalışarak bu aracı kullanmayı geliştirebilirler.
Telepati çok basit olarak iki kişinin fiziksel olarak bir araya gelmesine gerek olmadan sadece düşünce akışı ile konuşabilmesidir ve iki kişi arasında sevgi ve saygı bağı ne kadar güçlüyse telepati o kadar kolay algılanır.
Telepati açıp kapanabilen bir radyo gibi değildir. Biz ne yapıyor olursak olalım sürekli arka planda çalışır. Biz konuşurken, konuşmazken, uyurken, yemek yerken de sürekli telepatik olarak mesajlar vermeye devam ediyoruz ve telepatik mesajlarımız bütün iletişimlerimizden daha büyük.
Telepati Nasıl Yapılır?
İnsan aslında konuşarak anlaşmaz. Bu sadece düşüncelerin aktarılmasının bir yoludur. Düşünceler bizim konuşma dediğimiz seslere dönüştürülür. İletilmek istenen mesajlar zihinde şekillenir ve seslendirilerek nakledilir. Peki düşüncelerimiz sadece konuşma yolu ile mi iletilir? Tabi ki hayır. Beynimizde meydana gelen her düşünce EEG sinyalleri gibi etrafa yayılır. Bunu suya atılan bir taşın yaydığı dalgalar olarak düşünebilirsiniz. Her bir düşünce suya atılan taşın yaydığı dalgalar gibi etrafa dağılır. Atılan taş ve oluşan dalgalar ne kadar büyük olursa çember o kadar geniş bir alana yayılır.
Parapsikoloji üzerine yapılan çalışmalarda herkesin telepati yeteneğini aynı ölçüde kullanamadığı veya uzun zaman alacağı anlaşılınca teknoloji devreye sokuldu. Elektrotlar aracılığı ile hem alıcı hem de verici seviyesinde EEG sinyallerini yorumlayabilen bilgisayarlar ve yazılımlar geliştirildi. Günümüz teknolojisi insanın yaymış olduğu sinyalleri %45 doğrulukta mesajlara çevirebiliyor. Bu oranın artırılması ve savaş alanlarında başlarında elektrotlar taşıyan askerler tarafından kullanılması planlanıyor.¹ Şaşırtıcı değil mi? Parapsikolojinin tam anlamıyla gerçek bir bilim olarak kabul görmediği dünyada telepati teknoloji ile birleştirilerek kullanılabiliyor.
Şayet mırıldandığınız bir şarkı radyoda çalmaya başlamışsa, aklınıza gelen kişiyle yolda karşılaşıyorsanız ya da çok sevdiğiniz bir yiyeceği arkadaşınız bir anda önünüze koyuyorsa evet, telepatik özellikleriniz hem var hem de hiç de azımsanmayacak kadar güçlü demektir.
Telepati nasıl geliştirilir?
İnsanın olağanüstü yetenekleri ve ruhsal gücünün araştırılmasına parapsikoloji deniyor. Parapsikoloji üzerine okumalar ya da araştırmalar yapan insanlar elbette telepatik yeteneklerini geliştirmek için özel teknikler de geliştiriyor. Telepati üzerine kafa yoran, eğilen insanların internetteki paylaşımlarında daha çok bir ölüm ya da ayrılık acısıyla başa çıkmak için telepatiyi araştırdıklarını görüyoruz. Telepati yeteneğini geliştirmeye yönelik çaba gösteren kişilerin bakışı açısı, fiziksel olarak bir araya gelemedikleri kişilere sormak istedikleri soruları kendi rehberliklerinde cevap aramak. Telepati yeteneklerinin geliştiklerini söyleyen kişiler bu şekilde ayrılığı bir illüzyon olarak gördüklerini ve beynin sınırlarının özügrleşmesiyle çok daha pozitif deneyimler yaşadıklarını söylüyorlar.
Telepati egzersizi
Telepatik gücünüzü test etmek istiyorsunuz. Elbette bir arkadaşınıza ihtiyacınız olacak. Ortada bir alıcı, bir de verici olması gerekiyor. Verici belki bir telefon çınlamasıyla, belki bir sosyal medya paylaşımıyla, belki de sadece bir kağıda bir şeyler çizerek vermek istediği en ufak bir mesajı eğer alıcı da alabiliyorsa ortada bir telepatik güçten bahsedebiliriz. Ancak, alıcı ile verici arasındaki mesajın birebir aynı olmasına gerek yok. Ortada sadece mantıksal bir benzerlik olması bile yeterlidir.
Tekniksel Telepati
Beynin elektriksel doğası, sadece sinyalleri göndermeye değil, ayrıca elektriksel titreşimleri de almaya izin verir. Bunlar, transkraniyal manyetik stimulasyon(TMS) adlı bir teknik kullanılarak, non-invazif, girişimsel olmayan bir yolla nakledilebilinir. Bir TMS aleti kafatası üzerinde manyetik alan yaratır ve daha sonra bu da beyinde elektrik akımı oluşturur. Bir TMS bobini motor kortekse yerleştirildiğinde, bir uzuvun, elin ya da ayağın ve hattâ bir el ya da ayak parmağının hareketi ile sonuçlanan motor yollarını aktive eder.
Bilim insanları şimdi, hayvanlar arasında yapay iletişim kanalı yaratmada kullanılabilecek belirli sinyalleri deşifre etmek için beyin dalgalarındaki tüm sesi sınıflandırmanın yolları üzerinde çalışıyorlar.
Bunun ilk tanıtımı 2013 yılında, bir çift farenin, davranışsal bir görevi ortaya koymak için BBI ile birbirine bağlanmalarını gösteren çalışma idi. Bu bağlantı, alıcı olan farenin görevi doğru tamamladığında, her iki fareye ödül verilmesi ile güçlendirildi.
Bu çalışmadan hemen sonra, bir insanın BBI ile farenin kuyruk hareketlerini kontrol edebileceğinin gösterildiği başka bir çalışma tanıtıldı.
Şimdi biliyoruz ki; BBI, insanlar arasında da çalışmakta. EEG ve TMS’yi birleştirerek, bilim insanları, bir insanın elini hareket ettirme düşüncesini başka bir insana aktararak, onun elini hareket ettirtmiştir. BBI, her iki katılımcının da deney esnasında bilinçli birer katılımcı olduklarında en iyi şekilde çalışmaktadır. Bu vakada, denekler bir bilgisayar oyununda bağlanmışlardı.
40 Yıl Önce Söylenenler
Rüyanın dışında “telepati” diye bir olay da biliyoruz!… Telepatinin, iki beyin arasındaki karşılıklı gönderilen dalgalar olduğunu da biliyoruz.. Yani beynin belli dalgalar göndererek bir diğer beyine ulaştığını; ona çeşitli mesajlar verdiğini biliyoruz!. Fakat bu kopuk kopuk bildiğimiz hususları biraraya getirip bir sonuca varmayı genelde hiç düşünmüyoruz!.
“Telepati” dediğimiz olayı gerçekleştiren, beyin!