Yaşamı okadar ilginç ki balık yemi olmaktan kanatlanıp uçmaya kadar ilginç yaratılmış bir canlı olan mayıs sinekleri,ömrünün kısalığı ilede ilginç olmasını sürdüren bir canlı türüdür. Yaşamı denizde başlayıp çiftleşmeleri sonrası sinek olarak ölmeye devam etmektedir.
Kısa yaşamlı ve sucul böceklerden olan Mayıs Sineği, yumurtadan çıktıktan sonra yarım saat ile bir gün arasında hayatta kaldığından dolayı Birgünlükler, Birgün Sinekleri gibi isimlerle de bilinmektedir. Çocukluk ve gençlik dönemlerini (larva dönemi denir,1 yıl kadardır) suda geçiren Mayıs Sinekleri, yetişkin olarak doğmaktadır. Sinekler, dünyaya gelmeden hayatının %99’unu suda geçirip, dünyada ortalama 3 saat kadar bulunmaktadır. Yaşadıkları tek günde beslenme ihtiyacını soludukları havadan sağlayan Mayıs Sinekleri, bu hava sayesinde bağırsaklarını doldurarak vücutlarını şişirir ve uçabilmek için yeterli enerjiyi sağlar.
Sadakatiyle de tanınan Mayıs Sineği çiftleştikten hemen sonra ölüp, hayatında sadece tek bir sinekle birlikte olmaktadır. Dünyaya çıkar çıkmaz bulut şeklinde uçarak eş aramaya başlayan sineklerden dişileri biraz nazlanıp sonradan erillerin arasına katılarak eş arama merasimini gerçekleştirmektedir. Her sineğin kendine seçtiği eşiyle çiftleşmesi, süre kısıtlı olduğundan dolayı havada gerçekleşmektedir. Ve çiftleşmenin hemen ardından erkek mayıs sineklerinin hayatı son bulmaktadır. Dişi sinekler ise hızla akan berrak suya dalıp yaklaşık 8 bin kadar yumurtayı bıraktıktan sonra ölmektedir. Nesillerini böyle sürdüren Mayıs Sinekleri dünyada maksimum 24 saat yaşayıp sonrasında sudaki canlılara (suya düşerler) yem olarak ekolojik dengeyi sağlamaktadır.
Mayıs sineği hakkında herkesin bildiği sadece bir gün yaşadıklarıdır, ama ömürleri bundan çok daha uzundur.
Türüne bağlı olarak, yetişkin bir mayıs sineği, bir günden az bir üreden bir haftaya kadar yaşar, ama bu çok uzun süren ömürlerinin sadece son safhasıdır. Mayıs sinekleri hayatlarının birkaç aydan dört yıla kadar olan dönemini suda yaşayan yarı ergin bir böcek olarak geçirir.
51′i İngiltere’de olmak üzere, 2.500 değişik mayıs sineği türü vardır. Sadece Mayıs ayında değil yaz boyunca etrafta uçuşurlar. Ve aslında sinek bile değildirler. Gerçek sinekler Diptera (“İki kanatlı”nın Yunanca’sı) takımının üyesidir, mayıs sineği ise Ephemeroptera (“kısa ömürlü kanatlı”nın Yunanca’sı) takımının bir üyesidir. Mayıs sinekleri, gerçek sineklerden çok daha eskidir. Uçabilen ilk böceklerdendir: 300 milyon yaşında mayıs sineği fosilleri bulunmuştur. En yakın akrabaları yusufçuk ve kız böcekleridir, ki bu ikisi de sinek değildir.
Son deri dökmeleri, kanatlarının oluşmasından sonra meydana geldiği için mayıs sinekleri böcekler arasında eşsizdir. Henüz gelişmemiş olan yetişkin ya da yarı ergin böcek sudan ilk çıkma aşamasında deri değiştirip “boz” olur, böyle denmesinin nedeni küçük ve mat renkli kanatlarıdır. Çıktığı su birikintisinden uzaklaşır uzaklaşmaz hemen bir bitkinin üzerinde dinlenir. İşte nihai dönüşüm orada gerçekleşir, son kez deri değiştirip parlar.
Yetişkin mayıs sinekleri yemek yemez: Tek ilgi alanları sekstir. Erkeklerden oluşan büyük sürüler aynı anda havalanır, erkeklerin arasından geçen dişiler uygun bir partner seçer. Çiftleşme havada gerçekleşir, bittiğinde erkek mayıs sineği suya düşüp ölür. Dolaina americana türü son deri değişiminden sonraki beş dakika içinde ölür. O küçücük zaman aralığında yeni kanatlarını kurulamak, bir eş seçmek, çiftleşmek ve şayet dişi ise yumurtlamak zorundadır. Bir gün, mayıs sineğinin hayatında çok uzun bir süredir.
Mayıs sineğinin bulut halinde uçuşu, aslında bu türün çiftleşme dansıdır . Uçuş genellikle şehir sokakları yerine, akarsuların ve göllerin üzerinde gerçekleşir. O zaman dişi yumurtalarını, 4000 tanelik iki küme halinde suya dökebilir. Bu kümeler dibe çökerler, belli bir süre sonra da yavrular yumurtadan çıkarak su altındaki hayatlarına başlarlar.
Mayıs sineği türlerinin birkaçı, bu devreyi birkaç haftada atlatır. Ancak bazılarının erginleşmesi daha geç olabilir. Mayıs sineği su içindeki hayatı süresince çok faaldir. Çürüyen bitkisel maddelerle, su bitkilerinin saplarıyla, yapraklarıyla ve yosunlarla tıka basa karnını doyurur.
Bazı ülkelerde havadan yağan bu protein bulutundan faydalananlar sadece balıklar değildir. Yeni Gine’deki Sepik Nehri boyunca yaşayan köylüler suyun üzerindeki ölü mayıs sineklerini toplayıp sago kreplerinin içinde pişirirler. Tatları, az da olsa havyarı andırıyormuş.